DAR GÜL
Şuramda bir şey… atıyor,,,
kimden düşmüş, hangi yardan
güneşler ki ezilmiş, anılar ki perçemli
dereağızları, koştukça eksilen atlar
sökülüp gelir arzulu bir diyardan
Kalbimi gezdirdim zarflarla
kalbimi… ölmüş köpeğimden kalma
tasmayla
havlayan tezgâhlardan geçip
teneke kutularda yanan
odunun huyunu gördüm
ağzım uykusuz, ikindilerle
beyaz dikenlerle işleyip durdu
tuzdan bir yol oldu
dar güllere doğru
Savaş haberleri parmaklarımın arasında,
parlıyor ölünün altın dişi gibi
çünkü bütün savaş nedenleri
paha biçilmez bir dişilik taşır
ve çarpar dişi sözcükler, dişi toprak
elektrik
savaş haberleri, kuruyan boğazlar
su kıyıları, soğan zarı
şuramda bir şey… yatıyor akşamdan
göğünü yakmış güvercinler için
göğsüme serptiğim darı
(Kaşgar 36, Ocak-Şubat 2004)