Seninle Aynı Yemini Etmiş Gibiyiz
biraz konuşsan bulacaktı insanlar gerçeği
ardından gelip değiştireceklerdi dünyayı
okuyup kuşların hareketlerini çözecektik doğanın dilini
sayılarda gizli kötülük; güneşin ve ayın yedi hali
ve dilin üstündeki anahtar, o konuşma yasağı
engelledi düzeltilmesini hayatın
sonunda büyük yalnızlıklara geldik
çünkü aştı düşler dostlukları
gözlerimiz körlüğün sınır çizgisinde
yoklukla varlık aynı şey oldu
ağlama hissiyle kucakladım çıplaklığını
her yanımı sardı şefkat
kalmadı tahammülüm kendime
uydurdum yüreğimin vuruşunu seninkine
çıkıp gittim bedenimden, keder oldum
anılar uyandırdı bizi de gündönümünde
sanki haşka bir hayat varmış
kendimizi çok hızla ciddiye alıyormuşuz
bu yüzden korkuyormuşuz yaşlılıktan ve ölümden
bilememişiz vazgeçmeyi
hayatı savunmak için ellerimiz bile yokmuş
Özgür Edebiyat / Mayıs Haziran 2007