İLK KARDA
1.
ilk karda açıklayacağım uzak olanı
deniz mavi bir ayaklanma
saldırmadan ellerinin kıyısına
geç kaldığını söyleyeceğim tuz için
karanlık bir tanrıya inanmak için
bekliyorum kış sokakları boyunca
toplanmış pankartlar gibi evlerin perdeleri
bir gösteri sonrası, yalnızlık için.
ilk karda açıklayacağım yakın olanı
güz kırmızı bir nehir
yürümeden yatağının sıcaklığına
diyeceğim: bu taş, bu söz, bu hayat
anlayamadığını söyleyeceğim geçip gideni
kuşlar kolay bir çözüm gibi havalansa da
gökyüzü yanıltmasın seni
bir aşk öncesi, aydınlık için.
2.
bir sesle uyandım, kırılan ışıkla
denize indirilen karanlık bir kemikle
yabancı gibi dolaştı kıyıda rüzgar
midye avcıları gibi kayalıklarda
susamış bir av hayvanıydı toprak
soluksuz içti yağmuru, günlerce.
sen yokken oldu bunlar, çözüldü bilmece
olsaydın bir yangını başlatırdın, gözlerinle.
bir top sicim çürüyordu, gördüm
çiftlik evinin duvarında, sessizce
Yokluğun kapanmış bir çarşıydı
nasıl da susuyordu atlar, gecede
sapında bir bıçağın, okudum:
"uçuşu koy aklına, kuş ölümlüdür"
sen yokken oldu bunlar, çözüldü bilmece
olsaydın bir acıyı yatıştırırdın, sözlerinle.
Varlık / Sayı 1183 / Mart 2006