YALNIZLIK
yalnızlık kalabalık bir kent...
sokaklarında çınlayan bir acı eğlence
simsiyah bir boşlukla girilen kalabalık yerlerde,
dudaklarımın iki kenarından
tutup kaldıran zoraki bir maske.
tutup kolumdan beni
döndürüversen kendine
hiç beklenmedik bir anda...
unutulmuş bir an
getirip bırakıverse seni yanıma
nehirlerce...dağlarca...upuzun yollarca uzakta olandan.
yalnızlık; sürekli göç alan
koca bir kent buralarda...
hiçbir haritada gösterilmeyen
ve sığmayan hiçbir ölçeğe...
yolu-izi belli olmayan bir kent
bir anda yanında- ya unutulmasıyla
çok uzağında
gidip-gidip ve gelen...
yalnızlık bir büyük istek
en sevdiğinin yanında bile
ayrılıp,çekip gitmelere kandıran bizi
tek taraflı bir bilinmezlik denklemi
yalınız,diyebilme özlemi.
yalnızlık;
parlak ve keskin bir bıçakla
iki parçaya bölünmüş
bir yarım...elma.
kasım1997,bodrum