Masal Kuşu
"Öyle korkunç ki senin üstüne yazmak / Bilmiyorum nasıl
dizeyim sözcüklerimi / bir yerimi yakmadan. " H.NORDBRANDT
Önce örtülü bir hınçla soruyor
"Boyim mi abla?
Sonra yangını yıkayıp dilinde
"Bari selpak al." diyor
Gözleri geceden kara/ yüzü yırtık toprak
Gecenin soğuk sesi üstünde sesinin
Pembe oltalarda çırpındığımı seziyor :
Avuçlarını yakan bez parçalarıyla ilkin
Ardından yeleğinin yırtık ucuyla öylece...
Siliyor dikiz aynasının yüksek imli utancını
Dev elleriyle boğuyor gülücüğümü sonra.
Yüzümde dalıp dalıp duruyor hep
Parkın üşümüş korkularında bırakmış çocukluğunu
Omzumdan akarak büyüyor
-öylece dalarak-
Bakıyor aynanın sır'ına sığınan gerçeklere
Güneş hışırtısına benziyor sesi/ elleri kuşa
Bilmiyor ne zamandan taş duvarlar ardında babası
Ya ne zaman tüketir zulmünü
Yaşını kanla sınayan ekmek kavgası.
Yüzüne takılı tırpan hüznü kesiyor kalabalığı
Uzatıp tırnaklarını yüzümün en görünür yerine
Kutsal im'in ateş mührünü basıyor .
Göstermelik sevgilere gerili sahte mavilere...
Eski postalların bağına takarak selamını
yürüyor bulvarın karanlığına
İbibik ötüşlü boynunu uzatarak ışıklara
Kısa metrajlı bir ömrün belgeseli için
İzdüşümünü yitirmiş çırpınışıyla yürüyor
Halkların katranında kanat kırmaya.
Erimiş bir gölgenin izine benziyor en çok
kendini kanatarak gidişi
Gidiyorum/ arkamda hırsını üreten adımlar
Çekmecemde yoksul çocuk oyunlarının çetrefil ateşi.
Güzel Yazılar Temmuz-Ağustos 2001