BİR GÖÇMEN KUŞTUR MARTI DA
Nimet'e
Gözlerinin bittiği yerde deniz başlar
yorgundur kanatların-uzun yola çıkamazsın
Çatlar tohum-iyi işlenmemiş bir mozaiğin
iğreti cam kırıklarını savurur devran
Yarım kalmış ıslak bir park buluşmasını
vapur işletmez bir sis sabahının buruk sevincini
Çınaraltı'nda yarım kalmış çay içimlerini
ve gururunu yaşlı sahafı bir kez daha yola getirmenin
Sakarya'nın yeni güvercinleri ve dilenen eski çocuklar
ucuz biracılarda unutulmuş soluk resimler
Yeni korkular-adi suçlularla paylaşılan koğuşta
sönmesi yasak ampulün sağırlığına gömülen çığlıklar
Çatlar tohum-iki lezbiyen yakalanır üst ranzada
Gece vardiyasının yapışkan yorgunluğu-uykusuzluk
ve ezberlenmiş adımlara öfkesi betonun.
Yorgundur kanatların
buzul sofalarında kapı aralarında konuklukların
Halden anlamaz gece iner erkenden
kentler de büyük değil artık o kadar
kaçamaklarında sabahlayasın-bir adın çıkmış serseriye
Öbür adın
bıraksalar ah bir örselemeseler, itip kakmasalar
bir ad bulacaktın elbet kuşanacaktın
Öbür adın
ezberlenmiş adımlara öfkesi betonun
İki lezbiyen yakalanır üst ranzada
Yine zarfsız gelen mektubun baş döndüren sevinci
bulvarlar, pasajlar, mevsim değiştiren vitrinleri kentin
Tahtakale'de bitmez pazarlıklar, Ulus'ta bitmez
dağılan pazaryerlerinin istilası, yitirilmiş bir şeyler ve ilhak
Samanpazarı'ndan alınıp yeniden boyanmış ve eskitilmiş pantolon
kaç kez geçtiğini unutmuş anesteziden, yeni bir cebe kavuşmak için
ve artık dikiş kabul etmeyen derisi
Ve ezberlenmiş ritmi umudun
her gün tozunu almalısın yine de
ayırabildiğin son parçaya dek söküp parlatmalı
yağlayıp yeniden birleştirmelisin
Tohumların tohumu olmalısın
en bayramlık sevincini takınıp çıkmalısın
iddianameyi bir kez daha dinleyip sonuna kadar
bir kez daha reddetmek için
İfadenin baskı altında alınmış olduğu gerekçesine
adlî tabibe sevkin talebini de ekleyerek
yumruğunu gülümsetmelisin bir kez daha,
sorgulamada bulunduğunu sesinin çamurundan tanıdığın
şehremininin karşısında-gözünün içine baka baka
Ve ezberlenmiş ritmi hayatın
sönmesi yasak ampulün sağırlığına gömülen çığlıklar
Sakarya'nın yeni güvercinleri ve dilenen eski çocuklar
Ve ertelenmez ritmi hayatın
aradasın-vapur işletmez bir sis sabahının buruk sevinci
Çınaraltı'nda yarım kalmış çay içimleri
ucuz biracılarda unutulmuş soluk resimler
Aradasın
ne karasın artık ne su
teknen yok uzun yola çıkamazsın
kaçamak bir zaman aralığında
bir ad bulur yakıştırırsın kendine
ve sonra öğrenir şaşar kalırsın
Bir göçmen kuştur martıda