TECAVÜZ
gündüz ne heyecanlı cinlermiş
tek ayak üstünde döne döne
ışık uçlarında karagöz hacivatlar
bir ölüm haberi olarak gelsem
en sevilenin sevdiğine
yaşam aslında koyu renk gölgemiz
gölgesinin farkında olan sadece biziz
üçgen bir çelik kurgu var
her günkü yolumun üstünde
yukardan aşağıya sızıyor sular
gerili tellerden; bir serçe, bir teyze
kışın donuyor o sular ama
yazın böyle bir şey olmuyor nedense
sıradan işlerimizi yapmayalım bugün
saatlerce göğe bakalım hayret etmeden
sesim canavar oluyor bağırdığımda
cinayet korkuları içimdeyken
çamaşırlarınız ne kadar zarif
tek tek kopartacağım askılarınızı
kösnül fısıltılarım, tir tir teniniz
bataklıklarda kamışların uğultusu
binlerce kuşun havalanması yüreğimden
korkunç bir hayvan yakaladığında avını
rüzgârda siyah taş plak tekdüze bir iç ses
çamaşırlarınız ne kadar ılık, özür dilerim
ölü yaprakların üstünde ağlamaklı o iç ses
çürümüş, nemli ağaç kabuklarının tütsüsü
kararlıyım sizinle, isterseniz dua edelim
kuş kalmadı gökte, uzak telgraf tellerinde
küçük renklerle titreşen geceyi yoracağım
karanlık değil şarkım, ne olur korkmayın
ay düşüyor suya, hışırtılar, yalvarışlarınız
sesiniz kısılıyor gittikçe lütfen ağlamayınız
kırmızı cam akacak kentin musluklarından
ilk kez tanrı görünümünde olacağım
hadi lütfen sarılın
cebrail olduğumu düşünün, unutun kendinizi
içimi yağmalıyor çapulcu bir akşam
kendimi affettirecek söylencem olsaydı
lütfen bana sarılın
ne olur iyice sarılın.
Aralık-2005