Bir Kilit Bir Anahtar
şahitsiz vakitlerde
inşirahıyla geldi de kalbin
bir anahtar koydu önüme
bakir sorunların senin
farkedince içine girdiğini
belasını bulmamış bir hercümercin
“bu nasıl meclis” dediydin hani
“umurlarında değil sözün mahremliği
yürekten gelmeyen sorular;
paslı kilit
bir ses diyor ki: ya hu
çek git”
şöyle bir baktıydın yakası yırtılmış ağızlara
kederle döndüydün oradan oraya
mahrem söze bir yer bulmaya
açık ettiklerin senin bir soru bugün
perdeler ardında gördüğün
bekâreti eksilmez cevabı verilmekle
yarışı sürdürse de farfara ağızlar
onlar kilit dese bende anahtar
yok edemez onu bu dizginsiz hengâme
“zaten cevabıyla birlikte mayası tutar
değdiği her yüreği sarsarak doğar
bir soru” dediydin “içten ve hakikiyse”
tat veren hışırtısıyla geldi
otlara sürünerek geçen bir derenin
bazen kilit oldu bazen anahtar
bakir soruların senin
(Şahitsiz Vakitler’den)