Tambur ve Şarap
Güneş sarısı kehribar tütünden
sabahın ilk sigarasını sardım
kanat şakırtılarına döndüm yüzümü
Tanrı'sı insan olan bir ayinde
akacağı ummanı buluyordu su
hangi pencereye konacağını kumru
Yaz bitti.Güz durağına iniyoruz el ele
zemherinin dar geçitleri inceden şehla
gökavluya yıldız ekmek kolay iş değil
sevgilim bir kahve yap da gir bu şiire
Tambur demiştim akşamların şarabisinde
şakıyan kuşlara özenmiştim.Ne delilikmiş
Tanrı sanıp da kendimi şiirler söylemiştim
ıslığıyla üşüyorum şimdi yalnız gecelerin
İncirin çekirdeğinden aşka açılıyor kapılar gülüm/gel diyor ormanıma gel boşver tanrıyı tapınağı/dinlere döndüm yüzümü bir vahşet ki ama aman/düşe kalka kaçtım boz bulanık o uçurumlardan/güz köyünün ötesinde bekleyedursun kirli ölüm
-Ünlem;Kasım-Aralık 2005-