BURUŞUK MESEL
yaz, kuşkulu bir başlangıç...
doğanın buhurdan alışkanlığı.
vardım ve pişmanım,
dönüp o büyük uzaklığa kapansam...
kirli bir labirent gibi kalbim
keçi yolları mı demişti biri. evet!
yürüdükçe inceliyor sesim
kırılacak ruh tende durmaz! çekip gider
sabaha karşı. yol mu dedim. evet!
sözcükler öpsün beni. aşkın yorduğu
sözcükler. cismimi, evet!
terin doğada karşılığı hiç.
işçiler, deliler, sokak itleri
büyük bir şaşkınlıkla akışan üç
yılgın ırmak sanki. sıkılgan ve şehla.
taşa dokununca taş, kalbe varınca
bıçak!
bunun için varız. sakınacak budak
bile karamsar. bununla avutuyoruz
gözlerimizi...
yaz, kuşkulu bir başlangıç...
soyunup durduğumuz aşk sancısı
odalar iğreti, sokaklar ulaşılmaz.
gidip ağlayalım o şehri...