BAHÇE OYUNU, VII
çok yağmurlar yağıyordu : çamurlar
bitip tükenmeyen : hayvan ölüleri :
insan leşleri : ırmakları boğuyordu
cesetler donmuş gözleriyle şişmiş
gövdeleriyle : tahta atlar : omacalar :
beton yığınları : kara paralar : ah :
her şey kokuyordu : korkuya bulanan
her şey kokuyordu : kusmuk : cenin :
aşk : lağımlar akıyordu içinden
insan bağırsaklarının : taşlar :
yığılıyordu kemik yığınlarına
hırsla ve şehvetle : böğürüyordu
telaffuzu kahhar kelam : sefih :
işaretler dilinin çocuklarıydı
hûn ve barbariyyûn ilmiyle mücehhez
olanlar : gûyâ çocuklardı bunlar :
acı içinde : vahşet devşiriyorlardı :
yağmurlara karışıp uçurumlarda :
şaşırıp külleniyordu akıl : kendine
düğümleniyordu boğuntuyla : vahlarla :
sufî tarih tahrir ettiğinde katl :
ve ihata ettiğinde adımızı : yağmurlar
yağıyordu : şafak patlamaya hazır
yarılmaya toprak amade : pisliktiler :
bahçe içerdeydi : toz içinde. – –