ALzhh..
çıkmıyor bağevinden, kalın perdeler dikmiş, simsiyah
diyor tülbent, diyor tütün, diyor haki yelek
iğdeli ev, ince kız, sedef tambur, ablam, damla sakız
bitmeden başlıyor bağbozumları
biz onu kendinden saklıyoruz
karanlık koridorunda kör mumlar için
ateş aranıyor sarışın annem
mavi damarlı bir kış fırtınası
itiyor uzaklara çöpten kayığı
yanaştırmıyor kibritin eczasına
başka bir gökte çakan bir şimşek olmalı
çözüyor bazen tebeşir tabletin şifresini
kuma yazıyor gördüklerini su yükselene kadar
kendini bulduğunda biz onu yitiriyoruz
şifasıyla zehirli, dönüp geliyor ikizinin yanından
dizleri çimen lekesi, avuçlarında dikenler
merhem sürüyoruz yaralarına
ilk çıngırağına bakan bir çocuk gibi
bakıyor benekli ellerine
niçin ağladığını biliyoruz