LİMON SUÇ
kurşun askerler dökülüyor gözlerimden
tabula rasa; gök kanatıyor gri sözcüklerini
bir ses her zamankinden daha da derinden
ele veriyor içimdeki gizli gerçeğini
çoğalıyor ay iskeletleri viran bahçelerde
kanatılmamış bir toprak parçası olsun
mevsim sıcaklığından bir çarşaf ger de
dudaklarım ıslak denizlerinde boğulsun
ağaçlar yaşlı Akdeniz’i susuyor nedensiz
kekik bu dağların lirik eşkıyası
bir gün dağılacak sis çözülecek giz
taşınmayacak kuş boynunda bu çağ tasası
yalanla yıkanmış yüzleri örtüyor gece
sebil hüzünler sokakların kan kardeşi
çıngıraklı saat boynumdaki tek hece
yeri geldikçe örseliyor zamansız güneşi
ta Ceneviz’den bir güneş
ensemizde ekşiyen