Çoban Türküsü (İdil)
Kimsesiz ezgilerin suskun sarhoşuyum ben
Boşanırken kamışın teri her soluğumda
Çalarım mutlulukların yitik muştusunu
Akarım gamsız kavalıma göz yaşlarımla
Tetikte bekler önümü bugünsüz bir yarın
Düşürürüm ardıma yankısı tutsak dünü
Kavalımdan yontabilseydim gizli kalemi
Çizebilir miydim üstünü alın yazımın
Çimenlerde tasasız seker tarla kuşları
Bana düşer yapışmak iki seksen yerlere
Cebimde mutsuzluğun dişi kırık tarağı
Kavalın deliğinde arıyorum ışığı
Sesinin anahtarı parmak ucumda gizli
Gezginiyim fırtına dindiren ezgilerin
Yola çıkarken yalnız mıydım acep bu denli
0 notaya kanat vurur hep konan güvercin
İçinden acıyı yıkayan bir sevgi uçar
Gizem, kamışında mı, soluğumda mı bilmem
Yüreğimde mi, yoksa ellerimde mi büyü
Kanatlanırım, ben benken, başkalaşır alem