DOĞ-R-UL...!

Kars'ta okul gitmek istedikçe kapanıyor
Yollar
burada da güneş tatili ilan edilsin!

tatlı da olsa ucu hep acıyı gösteriyor sivri biberin
sarı kamış tıkanmış ışığa!
damla geçemiyor karşıda kuruyan damlasının yanına

kurtların köye çığ gibi düşen uğultusu sabah
karı kürüyüp giden kızakların kendine yol bulma korkusu!
çocukluğu kış gençliği sonbahar
olgunluğu kış yaşlılığı sonbahar
sarı kamış yeşermen sükutu hayal

Diyarbakır kallavi karpuz
siyaha büyüyor bembeyaz çekirdekler
içinde bir kırmızı birikintisi
çöreklenmiş
birşeyler damlıyor!

Dicle Fırat'ına ıraktan kaçak tütün taşıyor
bir kamyon şoförünün ateşiyle yakıyor
sesini
gürlüyor göğe
gök gürültüsüzdür Lice'de
yağan yağmış!

Tunceli'de herkes okuma yazma biliyor!
bir çocuk okuyor ama
yazamıyor anladığını
yazamıyor!

Bin göl
Susuz
deli kanlı dere suyundan elekrik yapıyormuş
çarpılacak!

Van
(ilk göz ağrı-sı)
two three
sahip çıkınca Amerika!
gölüne kedisine
bir gözü diğeriyle aynı renkte bakıyor!

(yorul)Muş
yolları kuş
uyuşmuş kanatları
mavi yalnızca süveterin rengi!
giyemediğin

ah basınca yürekteki mayınlara aşk sözcüğü
halka halka ıssız bir öykü
kelimeler kolye genç kızın boynunda
sallanıyor şah damarında yalnızlık sözcüğü

murat akıyor bulanık göle ermek için muradına
ovsa da muş ovası
geçmez suyun ağrısı

Bitlis
Sigara
yanıyor!

Iğdır'da
kör bir iğne
kaç yerinden düğümlenmiş ipiyle
yaşamı dikmeye gidiyor

toprakta bir avuç mıcır
yol olmanın keyfini sürüyor!

Şırnak
çekilmiş tırnak
o güzelim elden!

kırılmış tarak
gür saçları-nda doğunun
düzlüğe taramak
vadinin kamburunu!
ova olmak
ova kal(ama)mak!

Hakkari
yüksek ovada poyraz
hız veriyor kurşuna
açtığı oyuğa üflüyor sonra!

Batman
Gerekecek artık
anlamak için denizin dibindeki
binlerce canlının mutual yaşamını!

Ağrı!
doğ-r-u...