Şiir akademisi logo
Şairler Şiirler menü Öyküler
Fakir Baykurt Öykü Yarışması - Sarıyer Belediyesi Fakir Baykurt Öykü Yarışması sonuçlandı - Tanpınar Şiir Yarışması’nda Sonuçlar Açıklandı - 9. Aşık Mahzuni Şerif Beste Yarışması başlıyor - Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü 2017 - Bornova Belediyesi Şiir Yarışması - GİO 2017 Roman Ödülü - Sunullah Arısoy 2017 Şiir Ödülü Hüseyin Atabaş’ın - Gençlerden Atatürk'e Mektup Yarışması - "Attila İlhan Edebiyat Ödülleri" başvuruları başladı -

Pelin ONAY

Daha Küçük Yazı Tipi Daha Büyük Yazı Tipi

17 yaşım çıldırmışdı

sessiz bir gecenin
ve sönmek üzere olan bir ateşin,
küllerinin içinden sesleniyorum sana
sonbahar’ın esintisini omuzuma aldım
dudaklarımda eski bir şarkı,
sen bilirsin..

ne hala var olan bir aşktır anımsatan gidişini
ne de yılların verdiği bir suskunluk
bu gece özlemlerim had safhada
bir saat için bile olsa gel,
yeter bana

düşünüyorum da
hala kırgınım,
beni öksüz bir sevdalı gibi ortada bırakışına
söz vermiştin
yüreğim yüreğindir demiştin
gitmemeliydin
hayatımın en deli zamanlarıydı
gülüşlerin bedenimden akardı
17 yaşım çıldırmıştı..

kelimeler kısalırdı gözlerinde,
sen virgüllerle uzatırdın
nasıl bir mucizeydi seni karşıma çıkaran
hangi akla hizmet gitmiştim istanbul’a
ve nerdeyse eziyordun beni,
taksim’in tam ortasında
fırlatılan kızgın bir bakıştı
özürlerin ağzında tıkandı
17 yaşım çıldırmıştı..

o gün anlamalıydım oysa
öldürmek için değil,
diriltmek için çıkmıştın karşıma
çocuktum
kızdım
kadın oldum kollarında
utandım
utandırmamıştın oysa
bir nehir gibi akmıştım yüreğine
yüreğini teslim eder gibi,
bırakmıştın beni şehrime
hiç ayrılamayacağımızı o gün anlamıştık
o gün bilmiyorduk ayrılacağımızı
sarılmıştım
sarılmıştık
bu sarılmalar hani hep kalacaktı
şimdi en çok kollarına ihtiyacım var
bir haber gönder ne olur,
bir ışık yak
mekanın hala yıldızlar mı..?

buruk
ve yarım kalmış bir gülümseyiş oturuyor şimdi dudaklarıma
ikimiz için ne güzel bir andı
gecelerin en güzeliydi hatta
çıka gelmiştin istanbul’dan,
ellerinde en sevdiğim papatyalar
gelmiştin işte
sarılmıştın kocaman
sevinmiştim derinden
kollarımdan tutup götürmüştün,
ben, nereye bile diyemeden
ellerin direksiyondaydı
başım omuzunda
yüreğim sanki çıkacaktı
seninle olmak hayattı
17 yaşım çıldırmıştı..

seni her şeyinle seviyorum dedin
sahip olduğun her şeyle
kelimeler hep kaleminin ucunda olmalı
şarkılar dans etmeli dudaklarında
çılgınlığın
asiliğin
inadına yürekli
inadına umutlu gülüşlerin sende kalmalı dedin
seni her şeyinle seviyorum dedin
sahip olduğun her şeyle
ne değiştirmek istiyorum
ne eksiltmek
ne de yitirmek
sen hep böyle kal
ama yanımda kal dedin
beni benden alan bir filmi izler gibiydim yüzünde
kelimelerin yüreğimde atıyordu
inanılmaz bir akşamdı
bütün yıldızlar tanıktı
17 yaşım çıldırmıştı..

usulca yerleştirdin parmağıma tek taşı
istanbul artık senin
ben seninim
artık hep benimle kal
kalksın aramızdaki kilometreler,
benimle evlenir misin, dedin
gözlerime yağmur yağdı
yan masadaki kadın duygulandı
ilk imzayı dudaklarına attım,
garson çocuk baka kaldı
sanki bir rüyaydı
saat 12’yi geçmişti ama
kül kedisi balodaydı
17 yaşım çıldırmıştı..

nasıl da kızgınım sana
dönmeyecektin o gece,
lanet olası istanbul’a
işler kimin umrundaydı
işleri kim takardı
.........
......
.....
sabahın en kör saatiydi
bir telefonla geldi varış haberin
geleceğimiz ve sevdamız,
bir kamyonun altında yatıyordu
sen,
bir kamyonun altında yatıyordun
telefon elimden düştü
dizlerim yere çöktü
kaç saat tutarında öyle kaldım da,
bana bir asır gibi geldi
hangi keşke’yi söylersem,
uyanırdım rüyadan
hangi dualar geri getirirdi seni
daha parmağımdaki alyans,
suya değmemişti
hani yok edecektik kilometreleri
kilometreler kaldı,
biz yok olduk
gözyaşlarım ağzımdaydı
her yer karanlıktı
17 yaşım çıldırmıştı..

ne cenazene gidebildim
ne de öğrendim nerede yattığını
çok uzun süre nişanlı kaldık seninle,
alyans parmağımda kaldı
çok kereler gelmek istedim yanına
bir şeyler dürttü sanki
izin vermedin,
hayatta kaldım
şimdi ne vakit bir kamyon görsem,
buğulu camlarında bıraktığım 17 yaşımı arıyorum
şimdi ne vakit bir kamyon görsem,
17 yaşım geri geliyor,
sana susuyorum

değişen ne dersen
hiçbir şey bebeğim
belki biraz ben
yıllar su gibi akıp geçti
ama korkmadım sevdadan
hala çılgınım
hala inatçı
hala yazıyorum
ama mısralarım kanlı
saçlarımı sıkıştırmıyorum bir lastiğin içine
insanları güldürebiliyorum
şarkılar ise hep dudaklarımda
sevdiğimi söylerken utanmıyorum
yürekli kadını oynuyorum yani
seni bazen
bazen çok fazla arıyorum
kimse senin kadar cesur değil sevdasında
artık seni seviyorum diyenlere,
inanmıyorum..!

biraz kırgınım hayata karşı
ama inatla direniyorum
bu gece gözüm yıldızlarda
hangisindesin el salla,
seninle sabahlıyorum
sana söylemek istediğim çok şey vardı,
belki de bu gece bunları kusuyorum
artık söylemek istediklerimi ertelemiyorum..

sessiz bir gecenin
ve sönmek üzere olan bir ateşin,
küllerinin içinden sesleniyorum sana
anılarımın fesleğen kokulu fısıltısını,
içime çektim
dudaklarımda eski bir şarkı,
sen bilirsin..

ama yine de merakımı bağışla
ben değil,
17 yaşım soruyor sana
daha mı rahat geldi,
yıldızlar yeryüzünde...?



 
Şiirakademisi ticari amaç gütmediği için ürünlere telif hakkı ödemez. Ürünlerin telif hakkı yazarına aittir.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası uyarınca, ürünler site yönetiminden ve yazarından izinsiz kullanılamaz.  
Bebek Giyim - Toptan Oyuncak - web tasarım
Şiir Akademisi - Ana Sayfa