Umut bir hayli kirli
Umut bir hayli kirli
Bugün gökyüzünün sessiz bir yırtılışı var
nasıl da yalnız aramızdaki yara. Ama
bütün sularda patlayan kuş sesleri...
Sokaklar oldukça dalgın. Gene yenileceksin
çocuk; arkadaşın vurulacak ağzından,
unutulmuş bir sabah kalbinden yontulacaksın.
Sen sesini ararken silahın paslanacak.
Annen avucunda ısıtırdı
iyice küçültülmüş yüzün
bir yanlışlık teninde, aniden soluyorsun işte
bir gülü kopartırken. Ah! kimse bilmeyecek
İçinden bir şarkı çıkar gider, şahdamarın
meneveşli bir hançere gömülür.
Düşerken, gündüzün karanlığına yazıyorsun
bunları. Derinliğin bitmeyen uğultusuna
büyülü gölgesine yıprak kelimelerin.
Bir öfke edinip boğulabilirsin aslında
son kez yanılarak geçersin kendini.
Masallar aldanır ama
annen duyuruverir bir başına kalışının sesini.
Kovalanıp durdun kapını kırdığın günden beri
her kuşluk vakti bir yalan bulup aldattın alnını
bölündün insanlara; gerilip durdun birinden diğerine
her yaşadığın şey kan kadar ince
edindiğin hız, pörsümüş aşklar, yanlış bir hayat.