Şiir akademisi logo
Şairler Şiirler menü Öyküler
Fakir Baykurt Öykü Yarışması - Sarıyer Belediyesi Fakir Baykurt Öykü Yarışması sonuçlandı - Tanpınar Şiir Yarışması’nda Sonuçlar Açıklandı - 9. Aşık Mahzuni Şerif Beste Yarışması başlıyor - Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü 2017 - Bornova Belediyesi Şiir Yarışması - GİO 2017 Roman Ödülü - Sunullah Arısoy 2017 Şiir Ödülü Hüseyin Atabaş’ın - Gençlerden Atatürk'e Mektup Yarışması - "Attila İlhan Edebiyat Ödülleri" başvuruları başladı -
Yazar: Ümran Nazif YİĞİTER
Öyküleri - Öykücünün Hayatı

Süslen Berberi


Dükkânımız tramvay caddesine bakardı. Oraya bir kış günü dayım tarafından getirilip bırakıldığımı hatırlıyorum. Dışarıda, her türlü insan kenarlara yığılmış karlara bata çıka gidip geliyor­lardı. Ben bir yabancı gibi ayakta dikeliyordum. Ustanın “Haydi hayırlısı” demesiyle, elini öpüp işe başladım.

İçerisinde yıllar geçirdiğim dükkânımıza böyle girmiştim. Her gün büyük bir zevkle, rengârenk ve cicili bicili şişeleri elden geçirip siliyor, yerleri süpürüyordum…

Dükkânda en hararetli tartışmalar parti konularında olurdu.

Ben yıllarca ilkbaharın geldiğini, tabiattan evvel dükkânınızda görmüşümdür, Çünkü, evle dükkân arasındaki bahçelerin yola uzanan erik ve kiraz ağaçlarının renk renk çiçek açtıklarının farkına varmadan, dükkânın önüne “Süslen Berberi” yazılı boncuk kapının konulduğunu görürdüm… Dükkânın arkasındaki bir halı kadar ufak bahçemiz, bahçede kafesteki saka kuşumuz, küçük fıskiyemiz hep içimizi neşe ile doldururdu. Ustam, bu bahçede akşam oldu mu çilingir sofrasını kurardı

Gene böyle bir gecenin sabahı, dükkâna geldiğimde kapısı­nın açılmadığını gördüm. Yandaki komşular, evime gidip yarın sabah gelmemi söylediler. Şaşkınlıkla bakınınca, ustamın Öldüğünü söylediler. Demek ki daha dün akşam sabırsızlanarak Nazlı’sını çağıran, hırsla küçük rakı şişesinin dibine yumruk sallayan, saz benizli, lacivert gözleri şefkat ve merhamet dolu genç adam şimdi yaşamıyordu…

Ertesi sabah erkenden dükkâna koştum. Havuzun başında esmer ve güzel bir kadınla, kara kuru bir adam oturuyorlardı. Ne söyleyeceğimi bilemiyordum… Meğer dükkânı bundan sonra bunlar işleteceklermiş. Bana da gelip çalışmamı söylediler.

Nasıl oldu bilmem, bir ustalar ve kalfalar sırra kadem bastı­lar. Dükkân bir anda el değiştirdi…

Şimdi her şey eskisi gibi. Hatta eskisinden de güzel. Bütün dükkân elden geçti. Benim bile haftalığım arttı.

Ama bütün bunlara rağmen, insanın içine ve dışına serinlik veren o rüzgâr dolu çınar altındaki türbe havasının huzur ve ra­hatından eser yok. Burası da büyük şehirlerin kocaman caddelerindeki o asri berber salonlarından biri haline geldi… Şimdi dük­kânımızda makasların şak şaklarından ziyade elektrikle işleyen makinelerin uğultuları duyuluyor.

Ümran Nazif YİĞİTER

 

 

Sayfayı hazırlayan: Merâl Özcan


Ümran Nazif YİĞİTER

 
Şiirakademisi ticari amaç gütmediği için ürünlere telif hakkı ödemez. Ürünlerin telif hakkı yazarına aittir.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası uyarınca, ürünler site yönetiminden ve yazarından izinsiz kullanılamaz.  
Bebek Giyim - Toptan Oyuncak - web tasarım
Şiir Akademisi - Ana Sayfa