Şiir akademisi logo
Şairler Şiirler menü Öyküler
Fakir Baykurt Öykü Yarışması - Sarıyer Belediyesi Fakir Baykurt Öykü Yarışması sonuçlandı - Tanpınar Şiir Yarışması’nda Sonuçlar Açıklandı - 9. Aşık Mahzuni Şerif Beste Yarışması başlıyor - Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü 2017 - Bornova Belediyesi Şiir Yarışması - GİO 2017 Roman Ödülü - Sunullah Arısoy 2017 Şiir Ödülü Hüseyin Atabaş’ın - Gençlerden Atatürk'e Mektup Yarışması - "Attila İlhan Edebiyat Ödülleri" başvuruları başladı -

Söyleşiler » Ahmet YILDIZ ile söyleşi / M. E. KILIÇ



EDEBİYAT VE ELEŞTİRİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ AHMET YILDIZ İLE EDEBİYAT YILLIĞI ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Mustafa Ergin KILIÇ

Edebiyat Yıllığının içeriği ve kapsamı her yıl hazırlanan yıllık ve antolojilerden çok farklı olsa da, Türk Edebiyatının kaçınılmaz gerçeği olan yıllığa dahil olma ve olamama durumuyla ilgili eleştiri aldınız mı? Zira Mehmet Fuat’dan, Veysel Çolak’a, M. Can Doğan’dan,İhsan Üren’e yıllardır hazırlanan yıllıklar, hep ciddi tartışmalar yaratmıştır.

Yanıt:
Açık söylemek gerekirse bir iki serzeniş dışında böyle bir tepki almadım. Çünkü ürün yayınlayan bir yıllık değil bu. Kendilerine yeterince yer vermediğimden yakınan bir kişi oldu yine de. Ama benim mahcubiyetim çok daha fazla: Ahmet Özer ve Abdülkadir Budak’tan 2005 yılı içindeki çalışmaları konusunda ben yazı istemiştim. İnternetteki karışıklık sonucu kaybolmuş, ayırdına varamamışım. Yine M. Can Doğan ve Halim Şafak’tan yazıyı ben istemiştim onların başına da aynı felaket geldi. Talat Sait Halman’ın yıl içindeki önemli çalışmalarını almayı atlamışım. Tabi basıldıktan sonra anlayabildim ve bu tür unutkanlıkların, karışıklıkların, ham olarak 1700-2000 sayfa olan, basılmış hali 1000 sayfa olan ve binlerce isim içeren bir yıllıkta normal karşılanmalı; ama ben yıkıldım dersem yeridir. Yıllığı yapmış olmanın tadını çıkaramadım çoğu zaman… Bütün dergilere, kargoyla göndermek istedim, dergide yazısı olan yazarlara, tüm yayınevlerine, ama kargo/postaya gücüm yetmedi. Ona üzülüyorum çok…

Türkiye’de en az okuyan; şair, yazar ve aydın kesimidir. Bu yıllıkta içerik itibariyle onlara hazırlanmış bir bilgi bankası niteliğindedir. Demek ki hiç okunmayacak!” sözlerinizden yola çıkarak şu soruyu yöneltmek istiyorum. İğneden ipliğe büyük bir emek ve altyapıyla oluşturulmuş Edebiyat Yıllığının ve harcanan bu meşakkatin manevi de olsa karşılığını alabildiniz mi?

Yanıt:
Manevi olarak; işte yukarıdaki durumlar. Ayrıca çok daha büyük motivasyonla yola çıkmıştım. Ama bu “büyük” düşünmemin karşılığını yıllık satışlarında alamadım. Yani ben yukarıya çekmeye çalışıyorum, yıllığı alması gerekenler aşağıya çekiyor gibi bir gerilim… Oysa fiyatını düşük tuttum: 25 bin lira. Yarısını dağıtım şirketi alıyor. Kalan 12.5 lira da baskısı, kağıt parası, bir yıllık emeğim… Neyse hesap yapmaya başlamayalım; hasta ediyor… Gelecek yılki yıllıkta genel satış durumları ve tepkiler konusunda ayrıntılı yazı yazacağım zaten. Şimdiden erken olur kanısındayım; daha umudum var!.. Bunun için söylemiş olabilirim o tümceyi. Şunu anladım ki yazar ve şairlerimiz, içinde ismi olanlar bile almıyor; üniversitelerin edebiyat bölümlerine yüzlerce kargo, mektup göndererek aldığım bilgilerde adı geçen hocalarımız da almıyor. Benim bedava üstelik kargo parasını vererek göndermemi beklediklerini geçen gün acı içinde öğrendim: bir üniversiteden hoca, “onca emek vererek size bilgi gönderdik, yıllıklarımız nerede?” diye telefon edip durdu!

Kültür Bakanlığı’nın kütüphanelere alabileceği olasılığıyla avunuyorum biraz…

Beni “manevi” olarak rahatlatan yine kendim oldum dersem yeridir: Başardım! Kendi kendime kanıtladım ya; gerçekten bu mutlu ediyor beni… Bir de hiç ummadığım isimlerden olumlu yazılar çıktı. Ondan mutlu oldum. Hepsine teşekkür ediyorum…

Tam olarak bin sayfa hazırlanmış edebiyat yıllığının, daha sindirilmeden yeni yılda eski konumuna düşmesi sizi ürkütmüyor mu? Çünkü hazırlanan 100 sayfalık bir şiir ya da öykü seçkisi/antolojisi değil. Daha eskitilemeden verdiğiniz çabanın karşılığını almadan, yeni yılda yeni bir yıllığın oluşturulması; bu yoğun çabaya ters düşmüyor mu? Günümüz edebiyat ortamının daha kolay sindirebilmesi için üç yıl ya da iki yılda bir hazırlanması daha mı etkili olurdu?

Yanıt:
 Hay Allah! Beni kışkırtıyorsunuz. Acaba öyle mi yapsam? Zaten yorgunum, bu öneriniz  serin bir su gibi geliyor. Ama her yıl yapmalıyım. İki üç yılda bir edebiyat yıllığı Türk Edebiyatı gibi görkemli bir edebiyat için haksızlık olur… Ama okur sahiplenmezse belki de bir iki yıl içinde o dediğiniz duruma düşebiliriz. Ama yıllıklar eskimez, zaman geçtikçe daha kıymetli olur. Gelecek yıl daha fazla fiyatı olacak bir önceki yılki yıllığın: Artıracağım!

Yıllardır edebiyatın nabzını tutmaktasınız. Satış grafiklerini ve günümüz edebiyatının açmazlarını çok iyi bilen bir kişi olarak, neden birde “edebiyatın yıllığının” peşine düştünüz? Akıntıya karşı kürek çekmeyi yeğlediniz?

Yanıt:
 Biraz Türk Edebiyatı ortamını zorlamak istedim açıkçası; ölü toprağını kaldırmak istedim. Bakın bir yıl içinde neler yapmışız, ne kadar büyüğüz düşüncesini yayıp Türk Edebiyatının kendisine güven gelmesini sağlamak istedim. Türk Edebiyatının tartışılmasına vesile olsun istedim… Ayrıca yapacak başka bir işim yok. Cezaevinden çıkınca ömür boyu memur olamama cezası almıştım. Sonra af çıktı ama bu kez yaş nedeniyle iktisat fakültesini bırakıp okuduğum çok istediğim edebiyat öğretmenliği görevimi yerine getiremedim. Yani alnımıza yazılmış dergi çıkarmak gibi işler. Bu kez belki bir yayınevim olur, para da kazanırım; önce ben işimi iyi yapayım anlayışıyla yıllık yapma fikrinin peşinden gidip gerçekleştirdim, ama işte… Zaten ömrümüzün baharında yaşamın nimetlerinden yararlanmayı kaçırmışız. Onurumuzla görevimizi yerine getirip çekip gitmek bu dünyadan. Durum bu minvalde… Türk Edebiyatı bildiği yoldan kıpırdamasa da hata yaptım sayılmaz inadındayım daha. Kendisini kurtarır her hal. O kadar da kötü değil durum.

Beklediğimizin üzerinde bir donanım ve bilgi içeriğiyle karşımıza çıkan Edebiyat Yıllığında; halen daha eksik olduğunu düşündüğünüz ve yeni yıllıklarda eklemek istediğiniz kısımlar var mı?

Yanıt: Eklemek istediğim bir şey yok. “Diğer bazı ülkelerde edebiyat” bölümünü biraz geliştirebiliriz sanırım. Ayrıca daha az sayfa (600-700) düşünüyorum.

Yanıt: Eklemek istediğim bir şey yok. “Diğer bazı ülkelerde edebiyat” bölümünü bir

 

Şiirakademisi ticari amaç gütmediği için ürünlere telif hakkı ödemez. Ürünlerin telif hakkı yazarına aittir.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası uyarınca, ürünler site yönetiminden ve yazarından izinsiz kullanılamaz.  
Bebek Giyim - Toptan Oyuncak - web tasarım
Şiir Akademisi - Ana Sayfa