-E-
Eglog:
Pastoral şiirin bir dalıdır. İlkçağ edebiyatında Romalıların Vergilius şiirlerine verdiği isim. Çobanların aşk ve kır yaşamı üzerine karşılıklı konuşmalarından oluşan şiirlere denir. Eglog, edebiyatımızda fazlaca tanınan ve yazılan şiir türü değildir.
Egsiztansiyalizm (Varoluşçuluk)
Egsiztansiyalizm (Varoluşçuluk) 20. yy Fransa'da ortaya çıkan bir felsefi akımdır. İnsanın kendi değerlerini kendisinin yaratabileceğini, çizebileceğini savunur. Temeli, Descartes'in "Düşünüyorum öyleyse varım." düşüncesinin tersine dayanmaktadır. Egsiztansiyalistler bunun tersine varlığın önce, düşünmenin sonra olduğunu savunurlar.
Varoluşçuluğun etkileri çeşitli alanlarında görüldü. Bu akımın edebiyattaki öncüsü Jean Paul Sartre'dir. A. Camus, Franz Kafka, varoluşculuğun önemli temsilcileridir.
Elfiye :
Binlik demektir, bin dizeden meydana gelen şiirler için kullanılır.
Edebiyatla kadar; hadis, fıkıh, feraiz, nahiv gibi İslami konularla da ilgili olabilir.
Elifnâme :
Arap afabesine göre dizelerin ilk harflerinin alt alta elif'den ye'ye kadar alfabetik devam etmesi ile yazılan şiir. Bir nevi alfabetik akrostiştir.
Divan ve halk edebiyatımızın ortak ürünleri arasında yer alırlar. Dini-tasavvufi ve din dişi konularda örneklerine rastlanır.
Empresyonizm (İzlenimcilik)
İzlenimcilik, 19. Yüzyılın sonlarında Fransa'da resimle başlayan ve edebiyat, müzik gibi sanat dallarında etkili olmuş bir akımdır. Bu akım Sembolizmin bir aşaması olarak kabul edilebilir. Zira temsilcileri arasında sembolizmin önemli temsilcileri de yer almış ve bu akımın etkilerini taşıyan eserler vermişlerdir.
Empresyon, etki-duygu anlamındadır. Dış aleme, ondaki varlıklara ve nesnelere karşı ilgisizdirler. Sanatçının duyumuna bağlı olarak hayale ve soyut betimlemelere yer verilmiştir. Objenin kendisi değil de kişi üzerindeki izlenimleri önemlidir, bu nedenle realizmin karşıtıdır. Nesneyi doğrudan doğruya tasvir ve analiz etme yerine, onun uyandırdığı duyguları anlatma, dış unsurların kişinin kendi içerisinde birtakım izlenim, duygusal iz bırakmasını savunan sanat ve edebiyat akımıdır. Bu akım içerisinde yer alan sanatçılar, doğayı, çevreyi olduğu gibi değil, dış unsurların görünüşünü değiştirmeden, kendi izlenimleri yardımıyla olmasını tasarladıkları bir biçimde yansıtmaya çalışmışlardır.
Empresyonistler diş dünyanın kendi içlerinde bıraktığı izlenimi dile getirirler. Bu âlem, sanatçıya sadece heyecan ve duygusal dalgalanmalar veren bir uyarıcıdır. Önemli olan sanatçının kendi algılamaları ve bunları anlatma yöntemidir. Yorumlar ve izlenimler, sanatçıdan sanatçıya değişeceği ve her sanatçı, eserinde kendinde oluşan duyguyu ve izlenimi anlatacağı için, meydana getirilen edebî eser, yazarın veya şairin kişiliğine dair izler taşıyacaktır.
Edebiyatın bir amaca hizmet edemeyeceğini savunur. Empresyonist edebiyatçılar şiir, kısa hikaye, tek perdelik manzum piyes gibi kısa çalışmaları tercih etmişlerdir.
Bu akımın edebiyattaki temsilcileri Baudlaire ve Verlaine'dir.Edebiyatta Temsilcileri: Rilke, Arthur Rimbauld, James Jayce
İzlenimcilik Türk edebiyatında da Ahmet Haşim, Cenap Şehabettin gibi şairlerin üzerinde etkili olmuştur
Epigram:
Antik çağda Yunan kültüründe mezar taşlarına yazılan, ölen kişiyi, kahramanlıklarını anlatan kısa epik şiirlere denir.
Epik:
Sözcüğün aslı Yunanca “epospoien”e den gelmektedir. Destansı konuşma, hamasi söylem, söylev anlamındadır
Epik şiir :
Konusunu savaş, kahramanlık, yiğitlik ve yurt sevgisinden ya da tarihsel olaylardan alan, okuyanda; coşku, yiğitlik duygusu, savaşma arzusu uyandıran, coşkulu bir anlatımla işlenmiş, destansı özellikler gösteren uzun şiirlere “epik şiir” denir. Epik şiire destanî şiir, hamasî şiir ve kahramanlık şiir terimleri de kullanılır.
Edebiyatımız epik şiir yönünden hayli zengindir. Divan edebiyatında kasideler, halk edebiyatında koçaklama, destan, varsağı türleri epik özellik taşırlar.
Epilog :
Son deyiş, son söz, son söylem.
Epope:
Kahramanlık öyküleri anlatan uzun öykü şiirler.
Erotizm:
Yunan mitolojisindeki aşk tanrısı Eros'un adından türetilmiş bir sözcüktür. Bir anlamıyla; farklı iki cins arasında cinsel yakınlaşmaya, sevgiliye, aşka yönelik tüm cinsel tutkuları ve düşleri içeren kavramdır. Diğer anlamı ile ise dostluk, sevgi ve aşkı kapsayacak kadar geniştir.
Erotizmle müstehcenliği karşılaştırmamak gerekir. Salt cinsel zevkleri betimleyen, insanin şehvet duygularını kamçılayıp utanma duygusunu inciten kaba bir cinselliği içermez. Günümüzde erotizm denince, estetik katılmış cinselliğin fiziksel ve ruhsal boyutu ve cinsel egoları tatmin amacıyla yapılan hareketler, davranışlar, oyunlar, moda sanat gibi sosyal olgulardır akla gelmektedir. Bu yönüyle erotizm sözcüğü cinselliğin sınırlarını aşmamaktadır.
Esrem :
Aruzdaki fe'ülün cüzünden fe ve n'yi kaldirip ûlu yerine getiren fa'lü cüzü.
Eşter :
Aruzdaki mefa'ilün cüzünden m ve y harflerinin kaldırılıp yerine getirilen fâ'ilün cüzü.
Etimoloji :
Sözcüklerin kökenini araştıran inceleyen bilim dalı.
|