EMPRESYONİZM (İzlenimcilik)
İzlenimcilik, 19. Yüzyılın sonlarında Fransa'da resimle başlayan ve edebiyat, müzik gibi sanat dallarında etkili olmuş bir akımdır. Bu akım Sembolizmin bir aşaması olarak kabul edilebilir. Zira temsilcileri arasında sembolizmin önemli temsilcileri de yer almış ve bu akımın etkilerini taşıyan eserler vermişlerdir.
Empresyon, etki-duygu anlamındadır. Dış aleme, ondaki varlıklara ve nesnelere karşı ilgisizdirler. Sanatçının duyumuna bağlı olarak hayale ve soyut betimlemelere yer verilmiştir. Objenin kendisi değil de kişi üzerindeki izlenimleri önemlidir, bu nedenle realizmin karşıtıdır. Nesneyi doğrudan doğruya tasvir ve analiz etme yerine, onun uyandırdığı duyguları anlatma, dış unsurların kişinin kendi içerisinde birtakım izlenim, duygusal iz bırakmasını savunan sanat ve edebiyat akımıdır. Bu akım içerisinde yer alan sanatçılar, doğayı, çevreyi olduğu gibi değil, dış unsurların görünüşünü değiştirmeden, kendi izlenimleri yardımıyla olmasını tasarladıkları bir biçimde yansıtmaya çalışmışlardır.
Empresyonistler diş dünyanın kendi içlerinde bıraktığı izlenimi dile getirirler. Bu âlem, sanatçıya sadece heyecan ve duygusal dalgalanmalar veren bir uyarıcıdır. Önemli olan sanatçının kendi algılamaları ve bunları anlatma yöntemidir. Yorumlar ve izlenimler, sanatçıdan sanatçıya değişeceği ve her sanatçı, eserinde kendinde oluşan duyguyu ve izlenimi anlatacağı için, meydana getirilen edebî eser, yazarın veya şairin kişiliğine dair izler taşıyacaktır.
Edebiyatın bir amaca hizmet edemeyeceğini savunur. Empresyonist edebiyatçılar şiir, kısa hikaye, tek perdelik manzum piyes gibi kısa çalışmaları tercih etmişlerdir.
Bu akımın edebiyattaki temsilcileri Baudlaire ve Verlaine, Rilke, Arthur Rimbauld, James Jayce
İzlenimcilik Türk edebiyatında da Ahmet Haşim, Cenap Şehabettin gibi şairlerin üzerinde etkili olmuştur.
|