Yaşar BEDRİ - YERLERİ SÖKÜYORDU YAĞMUR
yerleri söküyordu yağmur. lâkin ne yağmur
istasyonda sırnaşan tabut yalnızlığı! katar
(lar) geçiyordu ürkütülmüş yılan ıslığında
frengili şarkılara istiflenmiş soğuk vagonlar.
hüznün rengi çığlıktı balkon korkuluğunda
titreyen uzun duâydı söz dudak kıvrımını kanatan.
giydiriyor sahipsiz bir iskelete günâhını
fırtınanın güncesinde ayarttığımız zaman!
bulut mahlasıyla çocukların yağmuru sarkıyor cama
tel örgülerde serin karanlık, devriye mızıkası
aynanın arkasına sakladığım ceset, ıslak yüzüm
terli bir ırmak gibi dökülüyor boynuma
fesat toprak seni terk edeceğim! bu bir temyiz
mumyalanmış tekneler, yolumu kapatmış boran
sen misin karanlıkta parçalattığım yüz,
sen misin içimde büyüyen karabasan?
yüreğim kurtarılmış bölge! müfreze
gün sökmeden yürüyecek üstümüze.
ruhunu kaybeden totem oluyor şehir!..
ışıkları söndürülünce
ruhunu kaybeden şehirde;
ucuz siMsarlar,
kapkaççılar,
tefeciler geçiyor ıslak peleriniyle.
sloganlar tedhişin giyotini!
düşerken yüreğime terli bir ırmak gibi
demir pençemizi
geçiriyoruz kentin çürüyen tenine!..
orda zaman çoktan susturmuş saatini
âh! o taat, o kırgın, o uzun günce!..
sürükleyecek gövdemizi
çamurlu suya, adı konulmayan sevince.
yolculuğumu şerh ediyorum
şaklarken yüzümde yağmurun kamçısı
zaman özürlüsü yelkovan taklidi yapıyorum
seni anlatıyorum soluk yüzlü geceye
nemli duvar taklidi yapıyorum!
şehrin ışıkları söndürülünce.
|