Veysel Erol - SONBAHARIN BİNDOKUZYÜZDOKSANDOKUZU
I karenin dört kenarı vardır ve yalnızlığı ellerimizin
ah cibal bıkmışsın köşeli seslerden
ötende kıvırcık saçlı deniz bıkmışsın hint okyanusu’nda uyanmaktan
karenin dört kenarı vardır ve yalnızlığı ellerimizin
II bir böcek başını kaptırır çiftleşirken bir örümcek gövdesini bir berber uyudukça sakalını kaptırır asker üniformasını kasap kolunu tren yolunu yolcu sokağını
insandın şiirin kavanozunda bir imge kırılır ve bir hayvan hapsedilir doğasına
on sekiz yaşındaydın ve bir daha kendinle yatamamıştın
çantanda ben yoktum aynaya baktıkça ruj yerine jilet bulamamıştın yiyip bitireceğim kendimi koktukça seslilerim kemireceğim dişlerimi sır demiştin işte çanta ben(d)im
içi boşalmış zorunluluk hafif(t)im
III taş içimdir benim hüznüne vur incelsin incelsin memelerin
tekrar et
ne kaldı bitecek içime al
sonbaharın bindokuzyüzdoksandokuzu
taşı unuttukça yağmuru anımsa ıslandıkça beni
kömürlü silgiyi tekrar et
(Islık, Sayı: 11)
|