|
|||
---|---|---|---|
|
#461
|
|||
|
|||
![]() Didem Madak anısına hiç çiçekli şiirler yazdırmadınız bize bayım örnek olur, düşünce suçuna girermiş sizin gel(e)mediğiniz yolu olmayan karla kaplı yörede kurtların ayak izlerinden kardelenler bile başlarını çıkaramazken bizim bahçemizde nasıl yetişsin ki çiçekler müzik gibi çiçekler de iyi gelmez mi ruha misal, bir karanfil aklımızdan kâğıda dökülse size neyi anlatır ki, suç olsun sizler, rahatsız olursunuz tezek kokulu havamızdan siz kendinize lâzım olduğumuzda hatırlarsınız bizi bayım bahardır mevsim o zaman altınızda son model arabalarınızda rahat kekik kokularıyla yolları geçerek binbir vaatler sıralayıp dönersiniz geriye uçarak ahırlardan okullarda öğrendiğimiz kâğıda dökülen güzelliklerin size ne zararı vardı ki protez bacaklarımızı alır gibi çekip aldınız kalemimizi dilimizden yoksunuz yoksulluğumuz hep vardı öksüzlüğümüz olduğu gibi yalnızca görmek istediklerini görür sizin gözleriniz çıt çıkmayan yarınların sesinden usanır da gecikmiş düşlerini bulmaya gurbet yoluna düşer çoğu zaman kimilerimiz bizim hayâllerimizde bile göremeyeceğimiz betondan sıcacık evlerinizde pahalı çiçekli perdeleriniz asfalt yollarınız yollarda bile lâleleriniz gülleriniz leylaklarınız var biz deniz nedir bilmeyiz bayım küçük cılız bir deredir bütün zenginliğimiz martı diye beyaz bir kuştan söz eder gidenler etrafımızı saran aşılmaz yüce dağlarımızda alıcı kartallarımız vardır bizim onun da karadır rengi bahtımız gibi sözün özünü diyeyim mi bayım kayboluşlarımız bizi yutup bitiren cahilliğimiz, sizin vebâliniz nasıl atarsanız atın hep aynı yüze döner sizin elinizdeki para küçücük bir iyilik istiyorum sizden bayım plastik vazolar plastik çiçekler yollayın buralara Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
#462
|
|||
|
|||
![]() geleceğin yollarında elele yürüyeceğiz dediğin gündeyim ve mevsim aynı mevsim hâlâ… hani, başka bir mevsim olacaktı bizim için yalan mıydı yaşanmış bir masalın içinde, düne döndüm yüzümü şimdi yeniden var olmanı bekliyorum sabırla açılmıyor sis bir balıkçı ağlarını boşaltıyor sahilde hiçlik ile varlık tadını arıyor elleriyle kuşlar kavgayla ekmek peşini kovalıyorlar, gölgelerinden ürkek herkesin derdi kendine büyük bir gölge geçti mi göz hizamdan, sen sanıyorum hem var hem yok/sun /um susku gel gitler /de ki ayak seslerin usumda/n akıp gümbür gümbür vuruyor kalbime yorgun dünlerimden kalma gülüşünden sürgün bahar/a sebep güneş çekmiyor gözlerini üzerimden kokusu senden gelen, bir gül açıyor içimde birden sen doluyor her yer/ umutlanıyorum /belki, benim kadar, derin soluklanmamıştın bu aşkı sen belki, bu mevsim de gelmeyeceksin/ ama gitmedin, bitmedi/n izlerini taşıyor, elimde tuttuğum o gün/ ün kanıtı anahtar hatıra defterim özenle açıyorum sayfalarını karalamalarımız itiş kakış, çocukça neşelerle sayfalara sığamadığımız çabucak geçen saatlerin, her tiktağı orda hüzün, bir kat daha fazla katlanıyor derinlere baktıkça kabına sığamayan denizin akşam alacasına düştü yüzü gözlerin burada / biliyorum/ bedenin de olacak bir gün o yüzden içimdeki merhamet beyazlara sarılı hâlâ tedirgin, seni beklemeye durmuş soluğu titremede, perdesiz camlarımın bu kaçıncı aldanış… kaçıncı tek kanat kalışım sende... dinmiyor gözümün gece sızısı gün gibi çık gel, taze sabah kokusuyla uçur beni gece masallarının içinden ben de inanayım, aşkının masal olmadığına /aşk dediğin sert basmalı ayağına gitmez böyle aksayarak/ çekeleyip götürdüğün ölü benden arkada kalan suret, senli hayata çırpınmada “kurt puslu havayı severmiş” bilirsin var git sıyrıl/arın / aşk ölüme yatmadan sessizce ve mavi ezgilerle dön, yeniden başlamaya iki arada bir derede, kanatma böyle baştan ayağa…. Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |
#463
|
|||
|
|||
![]() doymadan ninnilere, düştün yaşam beşiğinden bu, sonsuz sağır sessizlikte hangi ihtimale tutunursan tutun, düşersin çocuk içindeki gecenin harlı nefesi, yakar genzini el yordamıyla çıkılmıyor aydınlığa günübirlik yaşarken bitmemiş çocukluğun uykuya varır katmerlenen karanlığında, sırtın döner yaşama geçmişin, geleceğini biçerken hayatı hatırlaman ne mümkün senin yönün şaşmış iken pusulanın ibresi kuzeyi gösterenlerde tecelliyi teselli eden, yapmacık bir şefkat kaydığın yerin gizli buzunu, görmezden gelir gözleri her şey cüceleşir yaşamda yüzündeki gölge, hep bir akşam alacası çöldeki kum tanesi, okyanusta bir damla kadar değilsindir artık ölüm bir nefeslik uzakta sönen ateşi beslemeye çalışmak, değişmez ceza hükmün oysa çocuk gün geceye geçerken, gözlerin sarmalarsa güneşi canlanır yüreğinde bir yaşam ateşi bir yokluğa yürüyorken dağılır uykuların, dağılır ölüm kokusu açılır dilinin kilidi ışığı karıp, karaya çalanlardan var git, hesap sor o zaman, çocuk var git hesap sor Hâdiye Kaptan 11. 10. 2021 Pazartesi |
#464
|
|||
|
|||
![]()
saf/sın
beyazı bitmeyen yüce dağların gibi ayıramazsın karanlık kelimeleri ancak geceyi doldurmasınlar hafızana bilsin ve çeksin elin kulağını yüzüne korku diline kasvet bulaştıran başıboşlarla dolu olsa da ortalık bu dağ, bu taş, bu yolla yetinme yürüyüp gitmen yalan yanlış masalları yok etmen için tek bir çöpün dahî kalsa elinde tutuşturmaya çalış aydınlığı ve diren/ hep diren geceye düşün çocuk gökyüzü mü daha derin yoksa deniz mi senin toprağın neden kurak harabeler değil ki senin kaderin kamburun olmasın zaman bahçendeki yükün kabullenme bunu hiçbir zaman döndükçe yüzünü acıya o sana hep bir bıçak sırtı unutma bir aşkı kanatlandırırken nasıl bastırmak gerekse öfkenin sesini öyle çoğaltmalı kalemin umutlarını yoksa, büyüyen bir intihar lekesi şakağında tesellisiz açan her kara güne diz çökmüş bir kölesindir/ unutma hadi sapla hayatı kalbine güzden arta kalan senden bir beşinci zaman var var edeceksin biliyorum bunu nasibi sudur ömrün biraz talih biraz sen ister çoğalt ister azalt yaşamın yüreği herkeste başka atar ancak zaman dolduğunda toprak aynıdır ölüm ne bey ne de kul ayırır Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |
![]() |
Tag Ekle |
ırak kadın sevgisizlik |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|