|
|||
---|---|---|---|
|
#1
|
|||
|
|||
![]()
NOTLAR:3- Şiirinsanı (Şair) ve Şiir Üzerine Öznel Bir Yaklaşım
Yazının başlığından da sezilebileceği gibi şiire dair yazmaya çalışacaklarım tamamen kişisel bakış açısına dayanan düşünceler olup,konunun uzmanlarınca kabul edilmiş kalıp ve yargıların doğal olarak dışında olacaklardır. Neticede bir deneme yazısı olduğundan farklı bir pencereden bakan ve farklı gerçeklikleri gördüğünü sanan bir çift gözün zihninden yansımalar olarak okunabilir. Genelde sanatı özelde de şiiri ele aldığımızda bu alanların bence yegane ortak noktası karşı,farklı,mualif olmaları gereğidir,onun ötesinde ya da berisinde bir teklik aranmamalıdır.Yani efendim şiir şudur,şöyle olmalıdır,biçem-tema uyumu,imge-metafor çekiciliği,az sözcük derin anlam yaratıcılığı vb.kısaca laf-ı güzaftır. Şair denen insan (Şiirinsanı/Biliminsanı) elbet mualiftir; toplumsal değer yargılarına,her türlü iktidara ve yekünde hayata. Bence şairin ve şiirin olmazsa olmazı,varolmanın biricik pınarı bu karşı olma durumudur. Şiirinsanı işte bu pınardan kana kana içer,evet kimse için değil –kendi için bile- duramaz harflere,hecelere,sözcüklere ve de dizelere saçılıverir olmadık zamanlarda şiirle çünkü şiir yazdırır kendini. Çünkü şiir, Günter Grass’ın Oskar’ı gibi yaşamın acı ve kederlerine kafa tutup büyümeme seçeneğini işaretleyen bir çocuktur! Her koşul,yer ve zamanda rahatını kaçırmalıdır şiir trampetinin zihni tırmalayan sesleri miskin hayatlarımızın. Kaçırmaya devam da edecektir hiç kuşkusuz… Şiirinsanı şunlar/okunur bunlar/ okunmaza, kulakları sağırdır. İlahi sevgiyi yüreğinde hissedip,alnını sabır ve anlayışla beş vakit secdeye yaslayan bir mümin misali okur gördüğü her şiiri,kaçamaz çekilir, varoluşunun sırları içinde kaynağına. Ve her şiir özeldir,müstehcendir,gizemdir okuyan için ,sevsek de sevmesek de. Şiirinsanının o anki hisleri,etkilenmeleri okuyan için ancak kestirilebilir düzeyde kalacaktır daha fazlası değil. Ya da yoğun,telaşlı olmadık bir zamanda çalınan kapı misali çalacaktır kapını şiir. DUVAR KENARINDA kokusu yaban çiçeği reçine tadı dağların çamında sokak çocuğu kadar yalnız kimsesiz gördüğüm duvarın kenarında kendine açan sarı çiçek dayanır yaza kışa sıcağa ayaza sokak çocuğu kadar gözüme batar Ve şair doğan insan evladının da her şey gözüne batar,gözüne bakar.Şairinsanı kendine okur,kendini okur.Kendini yazar,kendine yazar. Okunsa da olur,okunmasa da ne yazar! Yukarıdaki şiir yıllar öncesinden.Menekşe kumsalda kafam bir dünya,cebimde bitmek üzere bir otuzbeşlik,güneş batmış etraf kararıyor…Kumdan kalkıp da dikilmek ne mümkün içim dışım kum. Kum olmuşum. Olmadık bir zamanın telaşında yarı kapalı gözlerim bir duvarın kenarında kendiliğinden bitmiş , boynu bükük sarı çiçeği işte o anlarda gördü ve ‘’Duvar Kenarında’’ ismini verdiğim şiirin dizeleri üşüşüverdi zihnime. Kağıt yok,kalem yok ne yaparsın şimdi! Ezberledim sonunda ve şiirim ayılttı beni…
__________________
sönmeyen fenerimiz yoldan çıkaran bizi |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|