|
|||
---|---|---|---|
|
#1
|
|||
|
|||
![]()
sesim yoruldu
konuştuklarımı konuşacaklarımı yalnızlığımın arkasına saklayıp karanlık lacivert geceye yasladım sustum |
#2
|
|||
|
|||
![]()
zihnimde durmaksızın
ileri geri sardığım bir film gibi hayat sonu arkası yarında saklı yalnız benim seyrettiğim film rüyalarımda da büyüdüm ben her an hep senin kadar uzak geçmişlerden gelip hep kendim kadar yakın geleceklere giden filmin kareleri benim değilmiş gibi garip ve masum anlara da tanıklık eden bir yabancı kadar sözsüzüm meğer bir kara kutuda zihin nerede nasıl düşeceği belirsiz olmadık zamanlarda çemberin dışına atan seni geriye pişmansız baktıran |
#3
|
|||
|
|||
![]()
şirindir kelebeğin kanadında
renk hareket şekil sözcüklerin imbiği şiir uğur böceğinin siyah puantiyeli koyu kırmızı yarım küre olan sevimliliği deniz kokusu orman rengi ve her şeye rağmen duyumsamak yüreğinde umut etmenin sevincini hayal etmek gök kuşağının üzerinde kaymayı yıldızlarla konuşmayı |
#4
|
|||
|
|||
![]()
yatmışsın yatağa
koymuşsun başını yastığa birazdan kapını çalacak uykunun kollarına bırakmak için kendini kapamışsın ağırdan gözlerini nasibinin karabasanlarda mı yoksa harika düşlerde mi olduğunu hafiften merak eder bilmezlerdesin sonra birden nerden neden düştüğünü bilmediğin bir kısacık dizecik düşüverir zihnine ediverir uykunun içine sorarsın kendine şimdi gene ben mi yazarım buncağızı isteyerek o mu yazdırtır kendini istemeden adına şiir denilen
__________________
sönmeyen fenerimiz yoldan çıkaran bizi |
#5
|
|||
|
|||
![]()
çoğu zaman durgun akan bir nehir hayat
limana yanaşmakta olan bir yolcu gemisi tepenin ardından doğan güneşin ufkunda suların batması misali bazan kulağımı ve gözümü kapadığım çılgın sesli çağlayan gözü dönmüş şelale inmeyi tasarladığım o son duraktan vazgeçip hep bir durak önce indiğim anların telaşı nadiren de zamana uymanın küf kokulu ağırlığı-nı duyumsamaya itirazın ya hep ya hiç etiketli delikanlı aşkları ve hırçınlığı yok öyleyse güven konfor ve sessizlikle kocayıp grileşen ihtiyarlığı yalanı mı bile bile algımı operasyona kurban edip kanmanın yok olmanın dayanılmaz hafifliği mi milan kunderaya yakılan ağıtların acı tatları mı kandırılmayı bağışlatan yoksa son kertesine gelmekten kaçamayacağını unutman mı ölüm olan yazgının y o k ö y l e…
__________________
sönmeyen fenerimiz yoldan çıkaran bizi |
#6
|
|||
|
|||
![]()
yitik zamanlardan göçüp gelen
belli belirsiz enstantaneler anılar her biri çekilmemiş filmlerin farklı sahneleri gibi alakasız donuk ve bir o kadar uzak bir o kadar yabancı olduğum unutuldu sanılan ama olmadık zamanlarda beliren birarada olmamaları gereken kırık dökük anlar silsilesi kapadım gözlerimi geceye ıslak çimende ürperdi tenim rüzgarla bir o kadar yakın bir o kadar aşina olduğum zamanın elinde sıkılana kadar oynadığı sonra bir kenarda unuttuğu oyuncaklarız dedi şair sustu şair sonu bitene kadar ne tuhaf yeni yetme zamanların sevda aralarında çınar altı çaylar tadında yiten gençliğin sürtük hayalleri var otuz küsur yılın önünde ağırdan biriken beyazıd sahaflarının sararmış eski kitapları arasında bir çınar yaprağı daha dün kovulmuş gibi taze belleğimden eski para satıcılarının halleri oyunun meşakkatli ortaklarıdır ne de olsa oyuncaklar oyun bitene kadar ortalıktadır
__________________
sönmeyen fenerimiz yoldan çıkaran bizi |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|