![]() |
GECELEYİN BİR KORKU
Hırlıyım, böylece büyüyor baldırlarım ve boynumun öpülen yeri iri bir kuş kendini ağartıyor koltuklaltkarımda geceyi hor görüyorum, böylece gecenin bütün itliğini irkilip terliyerek bir erkek sesi olarak yatağımda tanrım, Pekos Bil'im gözet beni. Beni çünkü buram ağrır, bacaklarımı hor görürüm aynalarda bağrıma bir gül tünemiştir, kanar yanakları bir oğlanın yağmurdan hüznü hor görürüm çürütür çünkü o kuşu koltukaltlarımda hırlıyım böylece büyür aşkın bir salgıdan öteye geçemediği tanrım, Pekos Bil'im üşüt beni. Üşüt, yırtsın öpüşlerimi paslı tenekeler, soyunup org çalayım ceketimle örteyim gecenin bütün itliğini tanrım, Pekos Bil'im uçur beni. İsmet Özel / Erbain s.54 |
ŞİMDİ Göğsüm, ah! Çocuk sevinçlerime kurulmuş panayırlar tahterevalli başka oyuncak, yok bir şarkı her hangi şeyler bitirdi şimdi, hangi yalan kükreyiş kurulu bir aslanın ağzında, kuzu efektleri yok! Bireşim ve ayrışım, o kof denge. Dürüstlüğe kurulu zemberekler yok! Deşilmiş asfalt, boşalmış içi. Bitti büyüttüğüm umut yumağı, dolaşık çile, o düğüm ülke asıldım ipince boynuna yaşamın, sarındım kendi kendime. Kalbim ah!.. Rüzgârın salladığı bomboş salıncak Hülya Deniz Ünal / Su Yalnızlığı s.32 |
Sevgili Ogün bu güzel paylaşımlar için teşekkürler.
Selam ve sevgiler... |
KEHRİBAR çıkıyorum yaz merdivenlerini bir gemi bekliyor limanda düş gibi sıcak gece gibi serin ve nar yüklü dağılıyor suyun gövdesi güneş altında bir yazın gidebileceği kıyılar kadar uzak ağır ağır parçalanıyor zaman sararıyor taşın sesini kehribar yaptım boynuma çocuklarım oynasın diye değil yarayı tanısın kalbine yakın kurşunlara yer bulsun diye ölü bir kuş gibi çırpınan dünyada ay uyuyor gecede boşaltılmış evlerin kalbini dinliyorum çocukluğun sonsuz kırlarını yazmak için dağların yıldızların kalbini yeniden yazmak için bir gemi bekliyor limanda nar yüklü düş gibi sıcak gece gibi serin ve güle doğru Leyla Şahin |
KALBİMDE O TUHAF KIMILTI Hep birden sırtlayıp loş bir ilkbahara yatırdılar Kenar süsleri önceden tasarlanmış sayfada çok da mahzun kaldı gülücüğü Gerekçeler, itiraflar,pişmanlık günlükleri... Yıldızları durmadan eksilen gökyüzüne yağmur taşıyan palyaçoydu o En çok da kurak mevsimde bilindi kadri, hatırlandı Azarlandığı her aynada ayrı bir sır, kırılmaya meydan vermedi yine de Bırakıp gitti kendinden sonraki masalı merak etmeden. Cihan Oğuz / Kendime Savurduğum Hançer s.48 |
ARKADAŞLIK Beklenen saattir Masanın üzerine düşer Bitmez tükenmez Lambanın yaygın saçı Gece pencereyi Dönüştürür bir genişliğe Burada kimse yok Adı olmayan bir varlık Çevreler beni Octavio Paz - Kartal Mı, Güneş Mi? / s. 43 (Çvr: Ali Cengizkan) |
KOLLARI BAĞLI ODYSSEUS BİRİNCİ BÖLÜM 1. Ağır bir zamandı sürekli ve ansız Gözden önceki göz içindi yalnız Somut hayvanlar yürürdü hayvanlarla Ağaçtan önceki ağaçlar büyürdü Açardı hasatsız gökyüzünü Ustan önceki sabah kanlarla Bulut tapınağında bir yıldız Melih Cevdet Anday - Rahatı Kaçan Ağaç (Toplu Şiirler I ) / s.139 |
ÖNCE
Çıktığım dağlar küllenirdi içimde sessiz,serin sulara inerdim ceylanlardan önce sular yıkayabilirdi beni o zamanlar güneş alırdı içimin avlusu uyurken sızlıyor içimde çatal: kanlısıydım öldürdüm çoğaldı düşlerim uyuduğum uyku artık ikimizin yerine sanki o sağ ben ölüyüm her gece her gece her gece Murathan Mungan Omayra S.87 Metis Yayınları |
YİNE Ne zaman yola koyulsam Bir gözdağı kesiyor önümü Sekiveriyorum o kirpiksiz çitinden Sofraya otursam -olur a- Önceğizimde bakırı sırıtık sahan Açaçınalığı yeğleyişim hâlâ niye mi? Ben ömrünillâh at görmemiş bir nalbant. Metin Eloğlu / ibresiz bir pusula s.88 |
SESSİZLİĞİN BEKÇİSİ'nden (sayfa 19) Yaprak düşüyor, Kalbimi tutuyorum. Eylül: bir kadın? Kadir Aydemir / Sessizliğin Bekçisi s.19 |
şu Anki Saat: 15:03 |
Powered by vBulletin
Şiir Akademisi Forum