![]() |
AYNA
beni yanlış evlerde aradılar, süt dökmüş kedilerin, kapısı kilitli dağların yamacında. gereğinden fazla süren suskunluğun eşiğindeydim oysa. kadınları, kuşları, kendimi. pamuk tarlalarını hiç terketmedim ama. beni yanlış evlerde aradılar, ku- rumuş bir bahçenin duvarında. yüzüne yaz değmiş çocukluğun saflığındaydım, kıskacında. orada. çay içiyordu. sıkılıyordu. hamamda şarkılar söylü- yordu görüntüm. işbaşı yapıyordu çalıntı zamanlarda. oysa geri dönecek gücü kalmayana dek yüzüyordu su- larda. ölümsüzlüğü düşlüyordu; paylaşılan bir ölümün sınırını. iki yüzü keskin bir bıçağın kınını, onu. ayna. beni yanlış öptüler aslında. Altay ÖKTEM |
Sığ Sularda Siz hiç duyarsız insanlara Şiirler sundunuz mu? Bir kıraçta kuru dala ***8216;Belki***8217; sularını salıp, Yeşerirde al yemişler Verir diye umdunuz mu? Ardı sırsız aynalara Yalnızlığı silmek için, Bakıp bakıp karşınızda Karanlığı buldunuz mu? Aykırı isteklerde Seslerin, sessizliği Silip süpürdüğü Odalarda oldunuz mu? Siz hiç sığ sularda Boğuldunuz mu? Şükrü Erbaş |
SICAK BİR KIŞ
Saçlarını gittikçe kısalttığın günlerde Sen söylemiştin bu sözleri unutmadım -Her aşk bir ayrılık gizler, ayrılıklarsa Bir merhabanın sıcaklığını taşır kendisinde Kalıcı olan hiçbir şey yok diyordun An'lar var yalnız ömrü karşılayan Şimdi sımsıcak bir kar yağıyor yine Yüreğimin üstüne yağıyor hiç durmadan Ellerin nasıl da üşüyor, bozacının Karlı sesi doluyorken odamıza Hava gittikçe kirleniyor bu kentte Ve aralıksız kar yağıyor kar yağıyor Kar ayrılık hüznüdür ve ne çok Ayrılıklar yaşandı şu son birkaç yılda Yurdundan ayrılanları düşünüyorum ve birisi Özledim diyor, ülkemin kar kokusunu da özledim Hiçbir an'ını tanımlamaya kalkmadan Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten Ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını Özlediğimiz birileri olmalı diyordun Yanındayken bile özlediğimiz birileri Öyleyse kalkıp Ati'ye gitmelisin, İstanbul'a Belki hâlâ saklıyordur bir gülü kimbilir Yaşandı mı o sıcak kış, yaşlandık mı Aynalara bakmaya vakit bulamadık Dönüp dönüp birbirimize bakmalardan Yaşandı mı o sımsıcak kış, ne dersin AHMET TELLİ |
Ağıt Yak <?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /> İşte yeniden geldin, hayat çok zor bugünler Hangi dağa çıksan hangi kayaya çarpsan Nereye yol desen orası kapanıyor Bir ufuk umudu geçmiş günlerden Nasıl yol gösterilir küçük bir oğlana Masal masal içinde değil ki hayat Dişe diş kana kan intikam Savaşın ortasında, görünmez savaş Hayat hayal ülkesidir Ülkeni kur oyalan Herkese göster yaranı Ölümün ödül olduğu ülkende Ah acemi çocuk sessiz yumurcak Saman altından acı yürüten ırmak Ne der ki bir duvar bir duvara Söyleşelim deşelim içindeki o uru Sevgili çocuk dünyayı güzelleyen Güzel günler ardında ömrünü ıskalamış Hayat biraz da güzele adanmak değil mi Kalemi kağıdı al ağıt yak geçmişine Ey suların sürütüp götürdüğü gümüş dal Nereye gidersen git altın kökün bende Acılarını sula yangınlarını söndür Boyayı fırçayı al ağıt yak geçmişine Yusuf ALPER / Dize /Kasım 2005 |
Artakalanlar (1) 1.gün: gidişinle boşaldı bu kentte kaldırımlar vasati kırk çöple ısınır mı ayaza çalan düşler çiğnerken caddeleri POSTAL esmeri günler.. 2.gün: düş müydün..? yoksa gerçek mi.. sen kaparken gözlerini pamuk uykulara bir kız ninni sağıyor geceye sağanak inmek için düşlerine uyu sevdiğim! 3.gün: bir kuyuya çekiliyor yağmur ıslağı yüreğim öyle beter... öyle soğuk bir kuyu ki yalnızlık düşmemek için tutunuyorum yüzüne.. 4.gün: gittin... yaşanmışlıkların ya da yaşanmamışlıkların ağır yükünü bir çocuk avucunun güçsüzlüğüne bırakır gibi. kefeni kuşalı günlerin beyazlığını içimdeki gömütün mermerine akıtır gibi.. gittin sadece.. gelemesen de gözlerindeki nemi tadan yüreğimde hep hazan ve içimde atamadığın bir zarın acıtan hüznü var ve havada her zaman şiirleştirilemeyen acılardan artakalan acımtrak tad..karar 5 gün: gittiğinden beri tabiatına uygun bir soluklukla batıyor günler... sessizliğin büyüsünde uçuşuyor kanadı kırık kelimeler.. duvar diplerine uygun bir derinlikte çoğalıyor izmaritler ve anlamı yitik geveze heceler.. dilimde hiç bilmediğim duaların kırgın mırıltısı duygularını usunun bir köşesinde saklayan bir çocuğum anlasana.. bileklerimi saran sargı kan- KIRMIZI! 6.gün: tüm gece bileklerim ağrıdı... 7.gün: günler geceler sonra yüzüne dokunabildim ilk kez bir gece düşümde.. tam uzanıp alacakken elindeki zülfikar işlemeli kolyeyi... sisli bir tren garında kaybettim suretini.. ve her şey bulanık gri.. Sema Güler |
<DIV =postcolor>Annesine Dargın
annesine dargın ölecek küçük kız, annesi bunu bilmeyecek. gülkurusu akşam alacası içinde ölü bir kuş taşıdığını. gümüş kıvılcımlı gece ıssız... kullanılmış rüyalar birikecek yastık altında. damladıkça düşkırıklıkları karanlık mağarasına su uykusuna akacak; kız suya... bunu kimse bilmeyecek. ipek fısıltılı tutkular besleyecek, çın sabahla yürüyecek damarlarında isyan, yasemin tütsülü bir aşkı hep özleyecek. uzayan saçlarına konan ölü kelebek zaman sesi yutacak boşluk; kalbi yükseklerden düşecek! duymazsa o sesi dalgın anne, kız ölecek! Asuman Susam <DIV =postcolor> |
Gül Gürültüsü
karanlığı düğümledim dizlerini kırdım yarının kelimelerin zarı yırtık gecenin yarısından sızan kan gül gürültüsü dilin... konuştukça kurtlanıyorum kendi terini siliyor elma diriliyor sözcükler heyacanlanıyor ağzında en uzun kışı koyuyorsun aramıza ağaçlar,yapraklarını soyunup gidiyor Mueesser YENİAY Hayal Kültür Sanat Edebiyat Dergisi 2007-Sayı 22 |
<DIV =postcolor id=post-351601>İKİ SATIR
Acının ve mutluluğun Uyumuyum ben Mehmet TANER |
...
|
<DIV =postcolor id=post-351902>MEKTUP
.................. Nicedir yazamadım Hanginize yazmaya başlasam Ötekine yazdıklarım karışıyor Ya da düşündüğüm onca sözcük Yazılınca sanki pıhtılaşıyor .................. Neyi özlediniz en çok Gece göğe bakmayı ben de özlüyorum Sokak lambalarından Gök görünmüyor Oysa yüzüne çarpar yıldızlar Bozkırda ğöğe bakanın Gün yarım bir mevsim İstanbulda Büyümesi durmuşçasına çocukların .................. Başı döner kalabalığa girince Nicedir uzakta olanların Dün alıçlar gördüm de bir okulun önünde İpe dizili dağ yemişlerini Gençliğimizi anımsadım .................. Sokakta sesinizi duyar gibi oluyorum Sanki biriniz hemen kapımı çalacak Sofraya bir tabak daha koyuyorum Sennur Sezer |
şu Anki Saat: 23:57 |
Powered by vBulletin
Şiir Akademisi Forum