Şiir akademisi logo
Şairler Şiirler menü Öyküler
Fakir Baykurt Öykü Yarışması - Sarıyer Belediyesi Fakir Baykurt Öykü Yarışması sonuçlandı - Tanpınar Şiir Yarışması’nda Sonuçlar Açıklandı - 9. Aşık Mahzuni Şerif Beste Yarışması başlıyor - Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü 2017 - Bornova Belediyesi Şiir Yarışması - GİO 2017 Roman Ödülü - Sunullah Arısoy 2017 Şiir Ödülü Hüseyin Atabaş’ın - Gençlerden Atatürk'e Mektup Yarışması - "Attila İlhan Edebiyat Ödülleri" başvuruları başladı -

İlhan BÜYÜKCEBECİ

Daha Küçük Yazı Tipi Daha Büyük Yazı Tipi

İDA'YA YAZ MEKTUBU KIRIK BİR TESTİYDİN SEN*

 Çocuk ben seni adını unuttuğum
  Bir sokağa benzetirdim

  Elimdeki gülü düşürdüğüm
  Köprüydün  sen

  Ben seni ayrı kaldığım
  Şehirlere benzetirdim

  Çamlardan sarkan kozalak güzelliğine
  İnce ladinlere benzetirdim

  Eski evlerde unuttuğum

  Kırık  bir testiydin sen

  Ben seni uzak temmuzlarda

  Yangınlara  benzetirdim

  A H M E T         U Y S A L

      Sevgili   Ahmet    Ağabey,

       "Kırık bir testi"  güzelliğinde şiirlerin.  Uzak temmuzlar,  yangınlar,  yağmurlar...   Tıpkı çocukluğumuz gibi.  Adını unuttuğumuz sokaklar, su arkları,  domates evlekleri, elma bahçeleri,kiraz şenlikleri.   Bağevinde unutulmuş eski bir bağbıçağı.  Irmak boylarındaki kavakların yalnızlığı.   Özlemini kalbimizde  durmadan büyüttüğümüz onca sevda.   

        Seviyorum seni,  en çok da şiire duyduğun büyük saygıyı.  Günümüzde şiirin miladını neredeyse kendisiyle başlatıp, has şiirin izinden gitmek kaygısı taşımayan genç şairin; 1938 doğumlu Ahmet Uysal'ın ilk şiir kitabını **,   neden  elli altı  yaşında yayımladığını  düşünmesini isterdim.  Şiire  yaklaşımındaki  olağanüstü  sorumluluğu  da.
         Daha çok yeni,  Kastamonu-Küre Dağları'nı  bir mayıs göğünde geçerken;  boylarına ve sıklığına  -küçük bir çocuğun-  şaşkınlığıyla baktığım çamlara, çınarlara, ladinlere benzetirdim Ahmet  Uysal  şiirini.    İda'ya  bir yaz mektubu  olsun isterdim.

         "Dağ yolunda kırk yıl / Bekleyen sarı yılanın / Sıyırdım yaz gömleğini"  demişsin ya;  1986'nın temmuz sıcağında  konuk olduğum bir orman köyünü anımsadım.  Bursa-Mustafakemalpaşa'ya bağlı bir yörük köyü.  Zirvede ağaçtan  yapılmış on-on beş ev.   Küçücük  bir cami,  minaresi de ahşaptan.  Yemyeşil, yitik bir cennet gibi.  Ne yana dönseniz, ağacın türküsünü işittiğiniz.   Köyün biraz uzağı,  akşamüzeri  yatak'ta *** ;   köy çobanının odun ateşinde demlediği çayın tadını bulamadım bir daha.  Gelincikler, kır çiçekleri arasına yatırılmış upuzun bir ağacın oyuk  gövdesinden akan kaynak suyunun,  buz kesen yalnızlığını...    Ayrılırken yörük kızlarının çeyizinden armağan  çorapların,  oyalı yemenilerin tığişi güzelliğini  unutmadım.   Hoşsohbet,  güleryüzlü  Yörük  Ana'yı  hiç.

         O güzelim  "Yaz  Duruyor"  şiirinden:  "Şiir birikti yaz duruyor /  Gecenin dokunuşu tenime"    Kasaba  evlerindeki  eski bir sandıkta,  taşralı utangaçlığımızın alazı  "Aşkın ince gömleği duruyor"   hâlâ.    O  "Bakışı kanadı kırık kuşun"    Ve   "Su kıyısındaki ıssızlık" ta   "Sakladığın gül çubuğu duruyor."

         Yine  temmuz.  Her zaman acıyla.  Kıyımlar,  ürpertiler,  ayrılıklarla:  "Bu temmuz acısı çok eski / yazlardan kaldı bana / Serin ıslak ürpertisi / toprak damlı evlerin / Sonra yağmurun sonra / kuruyan otların sesi        (.......)   "Senden kaldı ıslak çakıllara / yansıyan çocuk yüzleri"

         Çankırı'da   "Çörçil Affe".     Beni on yaşıma kadar büyüten;  bir zaman  köylerde eşekle  basma-pazen satmış, okuma yazması da olmayan babaannem.  Derdi ki hep: "Evlat sermaye,  torun da kârmış."     Yakında bir torun geliyormuş  Ahmet Ağabeye.  Adı belki de  Ege.   Deniz'lerle yaşatsın umudumuzu,  dağlarla...

          Kırmızı hatmi,  ahududu,  zakkum ve kekiklerin çoğalttığı sonsuz yalnızlıkta,  yazmayı  sürdürüyor O:  "İnceldikçe acıtıyor kalbimi / Bu şiir bu imge bu yalnızlık"

          "Uzak  Yazlarda"   unutulmuş  yüreğinden  öpüyorum  seni...

_____________

* Uzak Yazlarda,  1998 C.A. Kansu Şiir Ödülü,  Düşlem Yayınları, Bursa Nisan 1998

**  Sularla,  Yeni Biçem Yayınları,  Bursa 1994

***  Yatak,  Yörüklerde çobanların gece kaldıkları kulübeye verilen ad    

         


 
Şiirakademisi ticari amaç gütmediği için ürünlere telif hakkı ödemez. Ürünlerin telif hakkı yazarına aittir.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası uyarınca, ürünler site yönetiminden ve yazarından izinsiz kullanılamaz.  
Bebek Giyim - Toptan Oyuncak - web tasarım
Şiir Akademisi - Ana Sayfa