ATEŞKES
1
yüreği çatal…
adı yanlış bu kentin
akıl güney perisidir
çukurova da mı – çukurocak da mı saklı
insan tarihini kaynayan kazan
ovalarım ki anama benzer
doyduğum, uslandığım yeridir dağların …
sabiler yurdudur o diyar
savaşlar güneşle başlar ama
tüfekler çatılmaz
kuru sazlıklarda başlamayınca
ekmeğin belalısı …
2
reşo kahraman, koşuşmakta
usta o …
çatlak toprakta yarayı anlamakta
buğdaydan karpuza
mısırdan pamuğa atlamakta
seyhani suya bakıp…
topraktan testiye yumulmakta
medeniyetler seyrinde reşo’nun
değilse de zamanı
kıyamet toprağın zerresinde kopmakta
dokunulmakta tenindeki tuza
gülün, nergisin
susmakta krallar mor dudağında testinin
serinlemekte reşo, rüzgarın gölgesinde
portakalın narın incirin
miladı belki o diyar insanlığın
ekmenin
dikmenin
..ikmenin
ve harmanı sivrisineğin, allaha yakın
3
her şeyiyle kendidir orada zaman
gül varsa yatay uçurumumda …
sıtmadan hastayım
aşktan sararmış yasta …
kuru ekmek umutlu çocuklar
ve kat kat mezarlar
onlara çıkarlar
topraktan göğe açan çiçekler
tümü ezberdir öteki hallerimin …
4
kömürlerde başlar bereket
dayar tokluğu açlığın alnına
gavurdağını çık
dağlar besler ovaları bu masalda
bundan yanık değilim tarihten
dokunun küllerine izlerimin
taşköprü’den
büyüksaat’ten anavarzaya …
o ateşse içimi boyumca yakan
kapansa da açılmasaydı ellerim semaya
yakarmasaydım, torosça bilen seyhan’a
kalmasam yalazın ortasında
oysa ne çok yakışmıştı ateşkent’e su …
5
ve teninde soğan kokan
güneşin kara dölleri
rehinli bereketim, kahve tadı ülkemin
çok önce yüreklerden
havasına düşmüş bu kentin yangın …
ve pamuk çırpısından
darı sapından
ovalı ekmek kokusudur elimi çeken
kışı baharla hele …
yaz alevle kardeştir nasılsa
“adana” eksiğidir şehrin
biliyorum dağlıysa yürek
zordur yangın
eşkıyalaş …
zalimdir temmuzu, ateşkent’in
