Şiir akademisi logo
Şairler Şiirler menü Öyküler
Fakir Baykurt Öykü Yarışması - Sarıyer Belediyesi Fakir Baykurt Öykü Yarışması sonuçlandı - Tanpınar Şiir Yarışması’nda Sonuçlar Açıklandı - 9. Aşık Mahzuni Şerif Beste Yarışması başlıyor - Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü 2017 - Bornova Belediyesi Şiir Yarışması - GİO 2017 Roman Ödülü - Sunullah Arısoy 2017 Şiir Ödülü Hüseyin Atabaş’ın - Gençlerden Atatürk'e Mektup Yarışması - "Attila İlhan Edebiyat Ödülleri" başvuruları başladı -

Recaizade EKREM

Recaizade EKREM Şiirleri İçin Tıklayın

 

Recaizade Ekrem (1847-1914)

1 Mart 1847'de İstanbul'da doğdu. Babasından Arapça ve Farsça öğrendi. ilköğretimini tamamladı, özel öğrenim görerek yetişti. Mekteb-i İrfan'dan mezun oldu. Harbiye İdadisi'niden sağlık sorunları nedeniyle öğrenimini tamamlamadan ayrıldı. Hariciye Mektubi Kalemi'nde çalışmaya başladı. Tanzimat ve Nafia dairelerinde başmuavinlik, Danıştay üyeliği, Mekteb-i Mülkiye ve Galatasaray Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği, Kamil Paşa kabinesinde birkaç ay Evkaf ve Maarif Nazırlığı , Meclis-i Âyân üyeliği yaptığı dönemde 31 Ocak 1914'te İstanbul'da öldü.

Namık Kemal'le tanışmasının ardından edebiyat çevresine girdi. Tasvir-i Efkar gazetesinde yazmaya başladı. Namık Kemal gazetenin yönetimini Recaizade Ekrem'e bırakarak Avrupa'ya kaçtı. Döneminin yazarları gibi siyasetle fazla ilgilenmedi, kendisini edebiyata verdi. Yazılarını Ahmet Mithat Efendi'nin çıkardığı Dağarcık dergisinde yayımlamaya başladı. Batı edebiyatından çevirmeler yaptı. Eski edebiyatı savunan Muallim Naci ve çevresiyle girdiği edebiyat tartışmalarıyla Edebiyat-ı Cedide akımının doğmasına zemin hazırladı. Başta Tevfik Fikret olmak üzere döneminin genç şair ve edebiyatçılarını çevresinde topladı. Öğrencilerini Tevfik Fikret'in yönetiminde Servet-i Fünun dergisine yöneltti ve Edebiyat-ı Cedide'nin doğuşuna öncülük etti.

Kendisinin yetkin tiyatro oyunu olarak bilinen Çok Bilen Çok Yanılır, ölümünden sonra yayımlandı. Sanatta güzellik ilkesine bağlı kaldı. "Sanat sanat içindir" anlayışını savundu. Doğaya dönük, insanı doğa içinde ele alan, oğlu Nejad'ın ölümünden duyduğu acıyı dile getiren şiirler yazdı. Aşk ve ölüm temalarını işledi. Eski-yeni edebiyat tartışmalarının merkezinde yer aldı. Tek romanı, Türk edebiyatında gerçekçiliğin ilk örneklerinden sayılan Araba Sevdası adlı eseridir.yazar bu eserde ailesinin parasını zevk ve eğlencesine harcayanları eleştirdi. Bu eseri yazdığı dönemde ailesini karşısına almış ve baba mirasından olacağını bile bile eserini yazmaya devam etmiştir.


Yapıtları:

Şiir:
Nağme-i Seher (1871)
Yadigâr-ı Şebâb (1873)
Zemzeme (3 cilt, 1883-1885)
Tefekkür (düzyazı ile karışık, 1888)
Pejmürde (düzyazı ile karışık, 1893
Nijad Ekrem (2 cilt, anılarla birlikte, 1900-1910)
Nefrin (1914)

Roman: 
Araba Sevdası(ilk realist roman)

Öykü: 
Saime (1888)
Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi (1890)
Şemsa (1895)

Oyun: 
Afife Anjelik (1870)
Atala Yahut Amerikan Vahşileri (1873)
Vuslat Yahut Süreksiz Sevinç (1874)
Görev Çağrısı (1914)
Çok Bilen Çok Yanılır (1916)

 

 

 
Şiirakademisi ticari amaç gütmediği için ürünlere telif hakkı ödemez. Ürünlerin telif hakkı yazarına aittir.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası uyarınca, ürünler site yönetiminden ve yazarından izinsiz kullanılamaz.  
Bebek Giyim - Toptan Oyuncak - web tasarım
Şiir Akademisi - Ana Sayfa