Şiir akademisi logo
Şairler Şiirler menü Öyküler
Fakir Baykurt Öykü Yarışması - Sarıyer Belediyesi Fakir Baykurt Öykü Yarışması sonuçlandı - Tanpınar Şiir Yarışması’nda Sonuçlar Açıklandı - 9. Aşık Mahzuni Şerif Beste Yarışması başlıyor - Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü 2017 - Bornova Belediyesi Şiir Yarışması - GİO 2017 Roman Ödülü - Sunullah Arısoy 2017 Şiir Ödülü Hüseyin Atabaş’ın - Gençlerden Atatürk'e Mektup Yarışması - "Attila İlhan Edebiyat Ödülleri" başvuruları başladı -

Şiir Sözlüğü » B


-B-


Bâde :
Üzümden elde edilmiş şarap.
Halk ve Divan edebiyatında 'şarap', tasavvuf edebiyatında ‘aşk’ anlamında kullanılmıştır.


Bahr-ı tavil :
Divan edebiyatı’nda aruz kalıbı ile yazılmış, kafiyeli uzun düzyazı cümlelerden oluşan şiir türü. Fe'ilatün, mefa'ilün, müstef'ilün gibi kalıplar arka arkaya tekrar edilirdi. Türk edebiyatında çok az kullanılmıştır.


Balad:
Eski Fransız şiirinde kullanılmış olan yazım biçimlerinden biri. Üç bentten ve bir ağırlama dizesinden oluşur.


Basitname :
Osmanlı döneminde özelikle Divan edebiyatında yalın Türkçe ile yazılmış gazellere verilen ad. . Bunlara Türkî-i basit gazel de denir. Hakim dil Farsça ve Arapça olduğundan Türkçe önemsenmemiş ve basite alınmıştır.


Bayronculuk:
İngiliz şair Lord Bayron'un başlattığı bu akım toplumun yerleşik düzenine, töresel kurallara uymadan yaşama düşüncesini taşır. 19. yüzyılda ortaya çıkan akım başkaldırıcı bir yapısı olmasına rağmen fazla taraftar bulamamıştır.


Bedî :
Sözü, kulağa hoş gelecek ve ruha heyecan verecek şekilde güzelleştirme yollarını gösteren bilim. İlm-i bedî de denir.


Bent :
Farsça kökenlidir. Bir şiirin 4, 5, 6, .... dizeli bölümlerinden her birine bend denir.


Berceste :
Şiirdeki en güzel dize veya beyit.
Güzel, özlü, incelik taşıyan, anlamlı, anımsanması koaly, sağlam dize ya da beyit.



Berdar :
Asılmış, darağacında idam edilmiş olma durumu. Divan ve tasavvuf edebiyatında sevgilinin saçlarına vurulan "âşık"ı tanımlamak için kullanılır.


Beş hececiler :
İkinci Meşrutiyet’ten sonra hece ölçüsüyle şiir yazmaya başlayan ve milli edebiyatı savunan beş şairimiz: Orhan Seyfi Orhon, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Faruk Nafiz Çamlibel'dir. Şiirde Mehmet Emin Yurdakul’a bağlanan Milli Edebiyat akımının en tipik sürdürücüleridirler. 

Servet-i Fünün’un etkisi yüzünden şiire aruzla başladılar. Ardından hece veznine geçtiler. Yeni biçimler arayarak uzun şiirler yazdılar. Ulusal değerlere, kaynaklara yöneldiler ve şiire konuşma üslubu getirdiler. Önlerinde, yeterli sayılmasa da, yararlanabilecekleri örnekler vardı. Halk yazınından yapılan derlemeler, bu yoldaki araştırmalar ozanlarca değerlendirilmeyi bekliyordu. Onlar da bunu yaptılar. Ama toplumsal bilinç eksikliği hemen hepsini coşkuya sürükledi. Gerçekçi olmak isterken, savaşın da etkisiyle ulusal duyarlıklar adına gerçekçiliği yitirdiler. Doğaya, yönelişi, yurt güzelliklerinin, Anadolu’nun basmakalıp söyleşilerle görüntülenmesi olarak aldılar. Yurtseverlik, kahramanlık temlerinin egemen olduğu şiirleriyle topluma güç aşılamaktı amaçları. Sonuçta sığ bir "memleketçi edebiyat"ı geliştirdiler. 

Bazı edebiyat araştırmacıları bu isimlere İbrahim Alaettin Gövsa, Şükufe Nihal Başar ve Halide Nusret Zorlutuna’yı da ekleyerek "10 hececiler" tanımını kullanır. 


Beyit:
Divan şiirinde, aynı ölçüde yazılan ve anlamca birbirini tamamlayan iki dizelik bölümler.  Gazel türünde kullanılırdı.


Biçem:
Biçem, kişinin kendini söyleme tarzı,stili, üslubu anlamına gelmektedir.


Biçim:
Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, tarz. Varolan öğelerin birbirine bağlanarak oluşturdukları düzen, parça bütün ilişkisi. Örneğin bir şiirin biçimi kaç dizeden oluştuğuna, dizelerin kümelenişine, belirli bir uyak dizini olup olmadığına göre değişir.


Bozlak :
Halk edebiyatımızda bir ezgi türü. Konusunu aşiret kavgalarından, kan davalarından, aşk maceralarından alır. Birçok bölgede görülmekle birlikte, özellikle İç Anadolu ve Güney Anadolu'da, Toroslar'da yaygın olan Afşar ve Türkmen oymaklarına ait bir uzun hava türüdür. Afşar bozlağı, Urum bozlağı gibi türleri vardır.

Bozlak sözcüğü, Divan-ı Lügat-it Türk'de "bozlamak" ses vermek bağırmak anlamında, Dede Korkut'ta ise bozlatmak, böğürmek manasında kullanılmıştır. Özet olarak, feryat etmek, haykırmak, ayrıca deve bağırması anlamına bozulamaktan, bozlamaktan gelen bir sözcüktür.


Şiirakademisi ticari amaç gütmediği için ürünlere telif hakkı ödemez. Ürünlerin telif hakkı yazarına aittir.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası uyarınca, ürünler site yönetiminden ve yazarından izinsiz kullanılamaz.  
Bebek Giyim - Toptan Oyuncak - web tasarım
Şiir Akademisi - Ana Sayfa