KLASİZM
Edebiyatta eski Yunan ve Roma sanatını temel alan tarihselci yaklaşım ve estetik tutumdur. Yeniden doğuş olarak adlandırılan Rönesans döneminde gelişmişti. Bir bakıma aristokrasinin akımıdır. 16. yüzyılda Fransa'da doğdu. Temel öğeleri kendi içinde soyluluk, akılcılık, uyum, açıklık, sınırlılık, evrensellik, idealizm, denge, ölçülülük, güzellik, görkemliliktir. Yani bir eserin klasik sayılabilmesi için bu özellikleri barındırması gerekmektedir. Konularını daha çok eski Yunan ve Katin edebiyatından alır. İnsandaki tabiata insanların iç dünyasına saygı göstermek esastır. İnsanlar oldukları gibi değil olmaları gerektiği gibi gösterir.
Gerçeğin yalnızca akıl yoluyla bulunacağı savunulur. Sanat ideal insanı ele almalıdır, sanat eseri ahlaka uygun olmalıdır. Kahramanları seçkin kişilerdir. Sıradan insanlara eserlerde yer vermez. Önemli olan konu değil, daha çok konunun işleniş biçimidir. Üslup kusursuz, dil açık, yalın ve soylu olmalıdır. Sanat, sanat için yapılmalı görüşünü savunurlar. Tiyatroda,olay,zaman, mekan birlikteliği kuralına uyulur.
İzleri Aristoteles'e kadar uzanan klasizmin akımının önemli temsilcileri; Rebelais, Monteigne, Descartes, Racine, La Fontaine, Moliere, Comeille'dir.
Türk edebiyatında Şinasi klasizme yakınlığıyla tanınır ayrıca Ahmet Vefik Paşa da Moliere'den çeviriler yapmıştır. |