|
|||
---|---|---|---|
|
#1
|
||||
|
||||
![]() ![]() AHMET ERHAN (1958 - ....) Ankara'da doğdu. Çocukluğu ve gençliğinin ilk yılları Akdeniz***8217;in çeşitli kentlerinde geçti. yüksek ögrenim için yeniden Ankara'ya döndü. Çalışarak okumak zorunda kaldığı için öğrenimini Ankara'da bir gece lisesinde tamamladı. O zamanki adıyla Gazi Egitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Bir süre Adanademirspor'da futbol oynadıysa da sakatlığı nedeniyle devam edemedi. Ankara ve İstanbul'da öğretmenlik yaptı. Silivri'ye yerleşti, hala orada yaşamaktadır. Militan dergisinde yayımlanan ilk şiiriyle dikkati çekti (1975). Sonra Doğrultu, Dönemeç, Türk Dili, Sanat Emeği, Yusufçuk, Gösteri dergilerinde yazdı. İlk kitabı Alacakaranlıktaki Ülke'yle 22 yaşında Behçet Necatigil Şiir Ödülü'nü kazandı. Şiirleri günümüzde birçok dergide yayımlanmaktadır. Ahmet Erhan söylemini, imgelerini, temalarini yaşamın kendisi kadar çeşitlendirebilen bir şair. Siiri o yüzden devingendir: Zamana, duyarliliğa, sevgiye, acılara, doğaya, gelişmeye yürür, anlatici bir şiirdir. Bu nedenle sözlüğü genişletir. Şiirlerinde hemen hemen her kelimeye rastlayabilirsiniz. İzlekleri belli, daha doğrusu belirli olsa da konu zenginliğiyle insanı şaşırtır. Yapıtları : Alacakaranlıktaki Ülke. İlk basımı Mart 1981'de Yeni Türkü Şiir Yayınları Yaşamın Ufuk Çizgisi, Nisan 1982, Lir Yayınları, Türk Yazarları Dizisi. Akdeniz Lirikleri, Nisan 1982, Lir Yayınları, Türk Yazarları Dizisi. Kuş Kanadı Kalem Olsa, 1984, Can Yayınları. Ölüm Nedeni Bilinmiyor, 1988, Can Yayınları. Deniz Unutma Adını, Ocak 1992, Bilgi Yayınevi. 1992 Yunus Nadi Şiir Ödülü'ne değer bulunmuştur. Öteki Şiirler 1976 - 1991, Ekim 1993, Bilgi Yayınevi. Çağdaş Yenilgiler Ansiklopedisi, Ekim 1997, Bilgi Yayınevi. 1998 Cemal Süreya Şiir Ödülü'ne değer bulunmuştur. Köpek Yılları, Temmuz 1998, Bilgi Yayınevi. Öykü. Resimli 'Ahmetler' Tarihi, Şubat 2001, Bilgi Yayınevi. Ankara-İstanbul Karatreni, Ağustos 2001, Everest Yayınları. Bugün De Ölmedim Anne, Toplu Şiirler 1, Eylül 2001, Everest Yayınları. Ne Balık Ne De Kuş, Mayıs 2002, Everest Yayınları. Kaybolmuş Bir Köpek İlanı, Ekim 2003, Everest Yayınları. Şair bu kitabıyla 2004 yılında ikinci kez Yunus Nadi Şiir Ödülü'ne değer bulundu. Şehirde Bir Yılkı Atı, Ekim 2005, Everest Yayınları. 2006 yılı TTB Behçet Aysan Şiir Ödülü. Buz Üstünde Yürür Gibi, Seçme Şiirler, Haziran 2006, Everest Yayınları. ![]() Ödülleri : 1981 Behçet Necatigil Şiir Ödülü 1992 Yunus Nadi Şiir Ödülü 1998 Cemal Süreya Şiir Ödülü 1999 Halil Kocagöz Şiir Ödülü 2004 Yunus Nadi Şiir Ödülü 2006 TTB Behçet Aysan Şiir Ödülü
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma Â*emre gümüşdoÄŸan |
#2
|
||||
|
||||
![]() "Buz Üstünde Yürür Gibi" Ahemet ERHAN'ın seçme şiirlerden oluşan kitabının adı... Bu başlıkta birlikteSevgil Ahmet ERHAN şiirlerinden oluşan bir seçki oluşturalım. İlk şiir benden. Kiraz Mevsimi Kiraz mevsiminde rakı içmedim Yatmadım olmadık kuytuluklarda Serumlarla doldur boşalt yaparken bedenim Bekledim sessizce gönlümün ücralarında Dünyaya yine de bir ağırlıkmış hacmim lzmit'te bir sevgili, ölüm oruçlarında iki çocuk yitirdim -Ne ilgisi var, Türkiye buralar Alnımı toprağa yapıştırıp yürüdüm Şairler, hükmüm bir kör tırnak kadar Kalksam attığım her adım kan kuyusu Otursam sağım solum uçurum Kimyama derbeder hayatlar karışıyor Ölsem sanki buğum camlarda yaşıyor Kiraz mevsiminde rakı içmedim Demek ki İstanbul bana böyle yakışıyor Ahmet Erhan Adam Sanat Dergisi Ekim 2001 sayısı
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma Â*emre gümüşdoÄŸan |
#3
|
|||
|
|||
![]()
GEOMETRİ
Şiirlerimden 45 derece uzağım şu anda Görevli memura hakaretten yargılanmam zor Adam, kabuğuma birkaç düzaçı çiz Bütün boş şişeler üstüme geliyor Hafta sonu geceleri bana "yamuk" atıyor Kenarları ateşle çevrelenmiş bir üçgen midir Beni boğan herşey ve devletlü yalnızlığım Hiyerarşik tören sıralarında durup kendime baktım Anladım, her pazarın bir pazartesisi vardır Defterde bir "pi sayısı" kadar yer bulamadım Simetrik kadınlara daldım bir ara, üzüldüm Sevişmenin karakökünü aldım, işlem sonuç vermedi İkigen hayatlarıma sığınıp büzüldüm Üşüdüm de... meyhaneciler kocaman rakamlar yazdı En son problemdim, kendimi çözdüm... AHMET ERHAN |
#4
|
|||
|
|||
![]()
Diyor Ki, AÄŸlama...
Buruşuk ceketimi çekiştiriyor elleri annemin Uçurumlar arasında burgaçlanan rüzgar Kirpiklerimi yakıyor- diyor ki, ağlama Az uzakta deniz, zeytinlikler uçsuz bucaksız Annemin elleri tuz kokuyor, fesleğen, sabun Kokular merdiveni doğurmuş beni Durup durup tökezliyorum- diyor ki, düşme Büyümüşüm, üzümüm şaraba dönüşmüş gibi Kendimi içiyorum kan ve ter- diyor ki, içme... 2001Edited by: narnarince
__________________
narince |
#5
|
||||
|
||||
![]() Cihangir'de Bir Akşam Otururken Şapkamı aldım, önüme koydum Dedim ki, Ahmet Erhan nerden Geldin, nereye gidiyorsun, susma Önüne bakma, bir güzel soyun Anlat istersen bir daha, anlattıklarını Nerdesin, farkında mısın, kimsin Alkışlarla boş çuvallarını doldurma Taşa toprağa sövme, suç senin Düşün şöyle bir, yitirip bulduklarını Bulup da yitirdiklerini, gör ki Sular altında kalmış bir şehirsin Kurtarılacak her şeyin kirli bir suyun insafına kalmış, yalan mı, yaşadıklarına Kar boran nem ve kin sinmiş Kırık bir tesbih misali dizili günlerin Kendinden nefretle, acınası bir gurur arasında Gidip geliyor, bir çocuğun ağlayışına bile Şiire alınacak bir desen olarak bakıyorsun Al onu kucağına, sar bakalım gözyaşlarına Çünkü kendi oğlunu bile yazarken hatırlıyorsun Gerçekte, bıçaklar atılırken alnına, dünya Her gün acımasızlığa bir gemi kaldırırken Saflıkla kurnazlık arasındaki o sırat Köprüsünde sen, değişik taklalar deniyorsun Ama nereye kadar, işte buraya kadar Şehrin seni çoktan unuttu, yokluğun Bayatlamış ve geri çevrilen bir meze Bir zamanlar hayat sandığın rakı masalarında Evet, işte buraya kadar hükmün Kendini vurmayacaksan bir daha bıçak taşıma Ölme, kendi elinden olmayacaksa ölümün... Ahmet Erhan Varlık Dergisi Aralık 2001 sayısı
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma Â*emre gümüşdoÄŸan |
#6
|
||||
|
||||
![]() BAĞLAR GAZELİ Azer Yaran'a I Sılam yürüdüğüm yollardadır Yuvam gurbette Bıraktım ömrümü en ücra köşelerde Yedi coğrafyası çürümüş bir mozaik Bir gazelhan türkü söylüyor duvar diplerinde Evet, öyle bir derviş ki zaman Bağlarım ellerimde Yapraklarım üryan Öyleyse o bağların gazeliyim ben Bağlar gazeli Sömürülmüş, kemirilmiş kuru Toprağa kavuşacağı an Herkeslerce beklenen Kardeşim, yapraklara sar üşüyen yerlerimi 2 Telefonlarım çalıp durur an be an Ben açmam, dostumu düşmanımı bilmem Hiç sevgilim olmadı ki Topuklarından öptürecek, bir üzüm tanesi gibi Verecek ırzını Hiçbir kalem elime uymadı Bağlar gazeli Belki seninle bu akşam Yollara çıksam, mağaralara da sığınsam Beni kimse sevmeyecek, beni Telefonlarım çalarken an be an... 3 Yoruldum biraz, gökyüzüne bakalım mı Niyeyse çabuk yoruldum bu akşam Zavallı deniz! Bir daha yağmurlar yağmazsa seni hatırlayamam Üstelik bağlar da niye hala uzağımda Değil, anlamam.. 4 Saklandım. Kozalağıma sığındım Güldüler: Ben-Sen-O / Biz-Siz-Onlar Şehrim ölü asmalar serpiyor bu coğrafyaya Ankara! İdamların başkenti! Çocuklarının adını 'Deniz' koyan zevcelerin Tarihine gülüyorsan ışıklarını söndür Utanıyorsan, bayrağımı geri ver bana 5 Türkiye! Bağımın en kuru gazeli Telefonları ikide bir yüzüme çarpan oğlum Bak, burası Hayat kokuyor Gencecik kızlar üzüm eziyor topuklarıyla Dünya güzeli Yurdumda çocuklar ölüyor Barışın ve kardeşliğin has yüzü hevesine Üzümler şaraptan anlamıyor... 6 Sevgili yurdum, dağlar, denizler, ovalar Biraz da kendine sakla kendini Başımda güneş, ayaklarımda kar Bağlar gazeli Bağlar gazeli Uzat artık bana şu güzel ellerini... Ahmet ERHAN EDEBİYAT ELEŞTİRİ / EYLÜL - EKİM 2005
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma Â*emre gümüşdoÄŸan |
#7
|
|||
|
|||
![]() ELMA ARMUT OYUNU Oturuyorum günlerdir bir gökçekiminde Sokaklara çıksam uçarı ruhum radarlara yakalanacak Öbürü gidip okul-aile birliklerine yazılacak Yüzümün sağ yanını katlayıp sol yanına vursam Sanki aynalar mı gücenecek Katladım gidiyorum işte. Elma da desen armut da desen ben çıkmam Ben çıkmam saklanırım böyle. Ahmet ERHAN
__________________
olmaz hayal bizimkisi olurundan bin güzel... e.g. |
#8
|
||||
|
||||
![]()
<TABLE id=Aut***111;number1 style="BORDER-COLLAPSE: collapse" borderColor=#111111 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%"><T><T>
<T> <TR> <TD vAlign=top> <DIV align=justify> <DIV style="PADDING-TOP: 0px"> YALINLIK, BENİMLE KAL Yalınlık benimle kal,mavi göğümün Enginliğinde uçan kuşların kanatlarına Şiirler yazayım diye,onlar götürsün Sevincini sözcüklerimin uzak ülkelere... Yalınlık benimle kal,bir yaprağın Yeşilliğinin altında damar damar yatan giz gibi Baktıkça derinleşen bir şey Okudukça yenilenen şiirler yazayım Sözcükleri eğireyim gecenin saçlarından Artık bilmiyorum bu serüven nerde biter? Hiçbir belirti yok ,ama bu kargaşada bir tek Şunu söylesinler gerisi umurumda değil: Bu adam çiçeklere ,kuşlara yeni adlar verecek! AHMET ERHAN </TD></TR></T></T></T></TABLE>Edited by: san_
__________________
ayaklar çırpınırken, dansediyor eller... |
#9
|
|||
|
|||
![]() GSM 1 Buyrun, ben Ahmet Erhan Bir kilo beşyüz gram gelmiş tartıda, doğduğu zaman Dört ablanın ardından horoz çükü kadar bir oğlan Doktorlar ve hemşireler arasında bahis salgını: Yaşar mı yaşamaz mı, şu er ve han Üç ayda topaç, dört ayda gülle gibi olmuş Daha doğumda ağlamayı ertelemiş hinlikten Ati ömrüne saklamış Bütün lohusaların sütü ona akmış, rivayet o ki Şımarıklığı bundan Hoca, bu demiş ya katil olur ya büyük adam İkisinin arasında zati bir soğan zarı Doğa kanunu kurt kapanı Kapanın elinde kalmış dört mevsim diken... 2 kaç aşkla teyelledim şu ömrü acıyla karılmış kara bir kumaşa Kaç aşkla oldu mu ki sevenim, bakar mıydı ki ağaran yaz var mıydı ki sevenim, süzer miydi buğulanan göz Kaç aşkla Telaşla açtım kapıları, pencereleri ardına kadar Gerisin geri içeri dolan rüzgarlar O zaman çivileyerek her hücremi Kaç aşkla Kaçmayı öğrendim en başta Bir tek sesimi korudum "ben de kendi halümce bir Bedrettin oldum..." 3 Aldım bir GSM yalnızlığıma geldi Maltepe pazarından uydulara tırmandım Alet sıfır, hat kart peçete dahil İşte yazıyorum, kapıdan pencereden girmek yok: 0533........... Takla atmıyorsam arayabilirsiniz Buyrun ben Ahmet Erhan Kalbim var telesekreterlisini n***8216;apacam Alışkanlıklarım bol, kapsama alanım geniş Aramazsanız benden betersiniz! 4 Telefonumun teli yok ki kuşlar konacak Yar üstüne yarim yok ki kurşunlanacak Yalnızlık çekil aradan Evet, ben Ahmet Erhan Numara doğru da adam yanlış Soytarma! Herkes kendi yarasının üstüne kapaklanmış... 5 Buyrun ben Ahmet Erhan Bütün şebeke kilitlenmiş Sadece 112 kalmış, ambulans şoförüyle hısım akraba oldum Gele gide, gide gele... 6 Beni cebimden ara, hırsızım ol O tütün kırıntısı, o hüzün var ya Onu bul, alla pulla Cebimde sesinden ruj izi gibi bir şey Kana dönüşür parmağıma ulaşınca Cebim çalsa, hep upuzun bir ezan sesinin ortasındayım Beni cebimden ara kansızım ol Hepsi dışa dönük ortalığa saçılır Parasızlığım, yalnızlığım, aşksızlığım Bilen bilir de, gören görür de Bir daha hiç arama, duyan olur... Ahmet ERHAN
__________________
olmaz hayal bizimkisi olurundan bin güzel... e.g. |
#10
|
|||
|
|||
![]() RÖPORTAJ Ben bu şiiri daha önce hiç yazmadım Kalemler ağladı, ben yazmadım Gittim bir sürü saçmalık yaptım Bir zaman ölüme taktım aklımı Yağmurlara, denizlere, sorulara, aşklara ve daha pek çok şeye Çevremde hiç akranım kalmadı sonra Elim, ayağım, kalbim, aklım sobe! Yalnızlığın resmine bir fırça da ben attım Dönüp bir daha attım Futbol maçlarına belki ufuk çizgisini görürüm diye gittim Kadınlara, kızlara askıntı oldum bir ara Deliliğime kılıf olsun diye hep sarhoş gezdim Enlemleri, boylamları birbirine düğümledim haritalarda... Ne soracaksan sor artık Bay gazeteci, elindeki kağıda bakmadan ama Gez, göz, arpacık Patlasın flaş. AHMET ERHAN
__________________
olmaz hayal bizimkisi olurundan bin güzel... e.g. |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|