 |
|
|---|
 |
 |
 |
|---|
|
|||
|---|---|---|---|
|
|
#3
29-10-2006, 21:50
|
|||
|
|||
DÜZELTME
İlhan Büyükcebeci' ye teşekkürler! Eleştirileri ve desteği için. BİZ Turuncudan kırmızıya dönüyordu güneş Yürüyorduk Dağ kaldı Uzak Çam ormanları bir de <?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com  fficeffice" />Karanlıkta bir çift eldik Kıvrılıyorduk koyun etrafına Balıkçıların yanından geçtik Kovalarında çırpınıyorduk Yıldızlar, Milyonlarca yıldır baktıkları gibi Kıpırtısız Karanlıkta bir çift eldik Tutuştuk Öpüştük parmak uçlarımızdan SÖZ TUTUK Sevgilim söylediğim Her söz gövdemde Duymuyorsun Çok şey söylüyorum aslında Yüzüne bakmaktan geçtim Adını her duyuşumda Söz tıkanıyor Etraf kararıyor Yavaş yavaş Su kıpırtıları renklerini Sokak lambalarından alıyor Taş sektiriyorum denizde Tut ellerimden gidelim Duymuyorsun Ses yok Okuyamıyorsun Gövdem tutuk Balık tutan adamlar Çekiyorlar pırıltılı yakarışları Dönüp Attığım taşlara Meraklı çocuklar Onlar da… Kaçışıyor sağa sola Korku su pırıltı Azarlanıyorlar Azarlanıyorum Gözlerimle de konuşamıyorum ki seninle Kamaşıyorlar Belki Yüreğimden yükselen sesi… Yazık Bu dili de benden başkası bilmiyor
__________________
Mürdüm rengi bir ağustos vaktidir artık ömrüm 
|
|
#4
29-10-2006, 21:55
|
|||
|
|||
|
TALAN <?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com fficeffice" /><O:P></O:P>Çekirgeler dönüyor Yeni bir talandan Küçük bir kız Kaşlarını inceltmiş Yeni bir talana Çekirgeler Kız Çocuk daha Tanımıyor gelenleri <O:P></O:P> Küçük Kayıp Bırakarak bir tutam İncelmiş kaşlarından Gidiyorlar Yeni bir talana Dudaklarında Pembe dudak boyası <O:P></O:P> <O:P></O:P> Edited by: çelişki
__________________
Mürdüm rengi bir ağustos vaktidir artık ömrüm
|
|
#6
30-10-2006, 18:22
|
|||
|
|||
|
Ve bir ömür talan oluyor kimse farkında olmadan... DEMİŞ Z.NİLGÜN. TALAN BAZI KÜLTÜRLERDE VARDIR.ÖZELLİKLE GELİŞMİŞLERİNDE.
|
|
#7
30-10-2006, 22:59
|
|||
|
|||
|
Bir vefa borcu gibi ödüyoruz Yarını Gölgeler tütüyor Şimdiden Düşünümüzden Düne takıldıkça ayaklarımız Sendeliyor Yarın Geçmiş bir bağ Gelmeden Savruldum hayat senden Toz bulutu Kıskanç bir pişmanlık Kurdukça yetişmeyi Kesildi ayaklarım senden...
__________________
Mürdüm rengi bir ağustos vaktidir artık ömrüm
|
|
#8
05-11-2006, 22:43
|
|||
|
|||
|
Çekilir elleri aydınlıktan aşkın Dizeler dalar yüreği Baş beden kol Kopuştur artık bendeki Dön gel Savruk bir ömre umut Soğuk keser acıyı Aşk karanlıktır Bağrından sararmış mendiller Kopar köklerini at Filizlenirken acını besler Umut aşka doygunluktur
__________________
Mürdüm rengi bir ağustos vaktidir artık ömrüm
|
|
#9
09-11-2006, 22:34
|
|||
|
|||
|
ÖMRE İLENME Görme Dağ mavisi yalım Kırışıklar binmiş gerdanıma Bahar kokusuydum daha dün Uçuk bir gülümseme şimdi elbiseme taktığım iğneler Ucunda inci mercan lapis Yılanlar dolanmıştı ilkgençlikte hep Korktuğum ondan geçmişe dair Neyler çalarken kırgınlığı Dansa meyli ilk çiylerin Nasıl desem, inanlarım Ellerin öptüğü kadındır içimdeki Gamın taraçası benim Üzeri gelincik döşeği Hep doğudan mı kahır yelleri Kapılarım uçuk ölüm beklentisi... Edited by: çelişki
__________________
Mürdüm rengi bir ağustos vaktidir artık ömrüm
|
|
#10
18-11-2006, 17:34
|
|||
|
|||
|
Ufuklarına ayaz dolanmış bir yaz .......... Kalbim akıyor çocukların bakışından Uzun doladım sevgileri Zambakların beyazında uyumuş düşler Nakış kurumuş ellerimde ............ Şiir'in yolu uzun. Düşler, nakışlar, sevgiler... Zambakların beyaz uykusu gibi.
__________________
unutma, gözlerine mil çekilmiş incirkuşu\'nun şarkısını..
|
 |
| Seçenekler | |
| Stil | |
|
|
Normal
