|
|||
---|---|---|---|
|
#11
|
||||
|
||||
![]() ............ Bazı açıklayıcı yazı ve konuşmalarda bu konuya en çok verilen örneklerden biri, Cemal Süreya'nın "Gülün tam ortasında ağlıyorum" dizesidir. Güya bu dizede "gül" imgesi varmış! ... Mazmun geleneğinden gelen simgesever bir toplumdaki şiir cemaatlerinin ilk yaklaşımlarının böyle olması bir noktaya kadar doğal karşılanabilir; ama yıllarca hep aynı ilk adımında kalıp bu hareketsizlikle her yeri doldurmaları ve bu dilin kendilerinden başka kullananı yokmuş gibi ahkam kesmeleri, zavallılığın da ötesine geçerek sinir bozucu olabiliyor. Onlara, o çok bağlandıkIarı tipik örnek üzerinden imge konusunda küçük bir açıklama yapmama izin versinler. Bir kere bu dizede "gül imgesi" değil, "gülün tam ortasında ağlamak" imgesi vardır. Bu imgenin "ne anlama geldiği, ne demek istediği" gibi bir soru da yok hükmündedir; çünkü imgeler bir şeyin yerini tutmazlar, 'gösteren' olmaktan çok 'gösterilen' olma özelliğine sahiptirler. 'gösteren'likleri, şiirin temel gereci olan sözcüklerin 'gösterge' olma özellikleri yüzündendir (pek çok sorun da burdan kaynaklanır zaten). Insan yaşamında asıl görüntüsü, asıl adı, asıl anlamı, asıl bağlamı 'gülün tam ortasında ağlamak' olan sayısız durum ve olay vardır; Cemal Süreya da şairliği gereği bunu bulgulayıvermiştir. .............. Zaten şair -sadece yaşadığı toplumun değilvarlikın büyük ıssızlığını, büyük sessizliğini kendinde fark etmiş, hakkıyla deneyimlemiş olan kişi değil midir? (Yok/ukun muhteşem bir gösterisi olan varlık... ) O, anlatılamaz olan, ama aynı zamanda da tek gerçek anlattırıcı olusuyla anlatılabilirleşen büyük acıyı taşımaya yazgılı kişidir. Imgeleri de, şiire ilişkin tamamlanma isteğinin onu süreklileştirdiği, ama her defasında tamamlanmış/tamamlanacakmış gibi görünüp de kendini 'bir sonraki'ne saklayan kendilikinden başka bir şey değildir aslında ... <?:NAMESPACE PREFIX = O /><O:P></O:P> Bu, kişinin kendi başına getirebileceği bir şey midir? Bilmiyorum. <O:P></O:P> Peki, yeterli koşul mudur? Evet, yeterlidir. erdoğan kul kül/sayı 34 sağolun sayın emre, kaynakları dikkatle seçip okumamıza sunduğunuz için. Edited by: san_
__________________
ayaklar çırpınırken, dansediyor eller... |
#12
|
|||
|
|||
![]()
İmgeye bir örnek Şiire dökersek (:
İmgeLerLe besLedim bu beyni yörelelerle calkalandı tüm düşünceler Pis ve kirli hedefi birdi sebebi neydi Tanrı cok 'mu pintiydi acaba bende böle oldum söle Şimdi (: gibi gibi gibi giderde gider ![]() Acıklamalar güzeL . neyse gittim (:
__________________
ŞeyTana Tapmam İmkansız CÜnkü O yok eğer oLsayDı O bana Tapardı. | Beni görünCe ma$allah de cok istiyoSan in$ de xD | eLe$tirme Kapak oLurSun ![]() |
#13
|
|||
|
|||
![]()
sizee çokkçokk çokk teşekkürlerr bikaç ark daha katıcam yazılım için önemli bi bilgii sevgi ve saygılarımlaa
![]() ![]() ![]() ![]()
__________________
by sago |
#14
|
|||
|
|||
![]()
ya ben bu konuları hiç anlamıyorum nasıl anlayabilirim lise 1 öğrencisiyim......
![]() |
#15
|
|||
|
|||
![]() ve ben bu önemli bilgiler için teşekkür ederim ![]() |
#16
|
||||
|
||||
![]() sinem'ciğim, çok oku yavrum. ne bulursan oku. bilgisayara fazla bulaşma. zaman ayır kendinearada bir, kitapçıları gez. dokun kitaplara, kokla onları... ne çok şeyi anladığını görüp şaşıracaksın. hem bize de anlatacakların olduğunu farkedecek, kendini çok daha iyi hissedeceksin. öpüyorum seni...Edited by: san_ |
#17
|
|||
|
|||
![]()
uzun senelerdir güncel hayatımızda bir fenomen var: '' bugün nasıl zaman geçireceğiz?'' diye sorar bizim insanlarımız.. aydınlarımız da, yarı-aydınlarımız da, aydınlanmayla derdi olmayanlar da...
oysa hergün, her saat, belki her dakika sormamız gereken DOĞRU soru: '' zamanı nasıl değerlendireceğim?'' olmalı..Edited by: ogün kaymak
__________________
... Şair dediğin nedir ki Şair sıska bir gavvas Gayb suyunda incisine uzanan |
#18
|
|||
|
|||
![]()
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com
![]() ![]() <B style="mso-bidi-font-weight: normal">İMGE ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ[/B] " (.....) Modern şiirin kurucu temel öğesinin imge (imaj) olduğunu söyleyebiliriz. Türk şiirinde ise imgenin bu bağlamda öncelenen bir öğe olarak öne çıkması İkinci Yeni hareketiyle olmuştur. İkinci Yeni şiirinin bir bakıma bütünüyle imgeye dayandığını söyleyebiliriz.<BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> İmge için yapılan çeşitli tanımların genel olarak ***8220;görsellik/görüntü***8221; paydasında buluştuğu görülüyor. Doğan Aksan imgeyi ***8220;sanatçının çeşitli duyularıyla algıladığı özel, özgün bir görüntünün dille aktarılışı***8221; olarak tanımlamakta ve onun ***8220;bir betimleme değil, öznel bir yorumlama***8221; [1] olduğunu belirtmektedir. Nurullah Çetin***8217;in tanımlaması da benzer bir yaklaşıma dayanmaktadır:<BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> ***8220;İmaj, dış dünyadan alınan malzemelerden yola çıkarak, onların çağrıştırdığı izlenimler ve algılarla iç dünyada, zihinde yani süjede oluşturulan görüntünün adıdır.***8221;[2] <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> İmgeyi Emin Özdemir, ***8220;duyularla algıladığımız varlıkların, durumların zihnimizdeki görüntüleri, bunların şiire yansımış biçimleri***8221;;[3] Norman Friedman, ***8220;fiziksel bir algılamanın ürettiği bir duyumun zihinde yeniden üretilmesi***8221; olarak tanımlamaktadırlar. Friedman, zihnin doğrudan fiziksel algılamalar yansıtmadığında da imgeler üretebileceğine dikkati çekerek bu durumun gerçekleşim süreçlerini birkaç örnekle açmaya çalışır:<BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> ***8220;Bir zamanlar algıladığımız, ama artık var olmayan bir şeyi algılama girişiminde, zihnin deneyim üzerinde amaçsızca gezinmesinde, imgelemin algılamadan yola çıkarak kurduğu bireşimlerde ya da rüyalara ve ateş nöbetine özgü sanrılarda, vb. olduğu gibi.***8221; [4] <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> Yukarıdaki tanımları da göz önüne alarak diyebiliriz ki imge, bir yaşantı öğesinin ya da estetik bir tasarımın itkisiyle, dilin denenmemiş olanaklarını deneyerek ve şiirsel iletişim için sözcüklerin olası tüm anlam açılımlarını işlevsellik dışı bırakmamaya çalışarak oluşturulan özgün, çarpıcı, soyut görüntülerdir. Bir şairi özgün ve kalıcı kılan ana etmenlerden biri de imgelerinin benzersiz olmasıdır. Şiir, bir anlamda ***8220;imgelerle düşünme sanatı***8221;dır. [5] Ama bir şiirin imgesel gücü yalnızca şairin yakaladığı imgelerin kendi başlarına özgün olmalarıyla sağlanmaz; imge denetimindeki ve imge örüntüsündeki ustalık da bu bakımdan aynı derecede önemlidir. <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> Modern şiirin kendini hemen ele vermeyişinin nedenlerinden biri olarak imgelerle kuruluyor olması gösterilebilir. Yaratıcı imgelemin gerçekliği dönüştürdüğü ya da öznel bir biçimde yeniden ürettiği düşünülürse, imgelerin özgül bir gerçeklik düzleminde anlamlandırılmalarının gereğinden yani imgesel bir anlam uzamından söz edebiliriz; dolayısıyla şiir okurunun imgeleri alımlaması, anlamlandırması da yaratıcı imgeleminde şairle benzer süreçleri yaşamasıyla yakından ilgilidir. Yaratıcı okuma süreçlerine uzak bir okurun (yani ***8220;edilgen/pasif okur***8221;un) ise modern şiirle doğrudan bir bağ kurabilmesi olanaksızdır. <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> İmgeler, sahip oldukları yoğunluk bakımından türlü anlam katmanlarında açımlanarak yorumlanmaya olanak verirler; çünkü büyük ölçüde sözcüklerin çağrışımsal anlamları üzerine kurulurlar. Özdemir İnce***8217;nin de işaret ettiği gibi, imge sözcüğün belirtme, gösterme ve adlandırma özelliklerine bir yenisini daha eklemektedir: çağrışım. [6] Çağrışımsal anlamlı sözcüklerin bir aradalığı şiire hem bir dinamizm hem de kalıcılık yönünden bir avantaj sağlar; çünkü bunlar belirli bir anlam alanıyla sınırlı olmadıklarından, çeşitli yorumlara olanak sağlayarak kolay tüketilebilirliğin ötesine geçebilirler.<BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> Ezra Pound***8217;a göre imge ***8220;bir anlık zihinsel ve duygusal bütünü***8221; sunar; bu ***8220;bütün***8221;, tüm sanat yapıtlarının varlığında hissedilebilen ***8220;apansız bir uyanış***8221;tır. Pound, imgenin modern şiir için önemini şu sözlerle dile getirir:<BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> ***8220;Bir ömür boyu sadece bir tek imaj sunmayı başarabilmek, ciltler dolusu çalışmalar yapmaktan çok daha iyidir.***8221; [7] <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> Pound***8217;un dikkati çektiği bu ***8220;bir anlık***8221; zihin durumu için J-L. Joubert ***8220;kısa devre***8221; nitelemesini kullanır. [8] Her ne kadar Maurice Blanchot ortak çözümlemeye göre imgenin ***8220;nesneden sonra***8221; olduğunu, ***8220;onun ardından geldiğini***8221; söylese de [9] bu, imgenin izdüşümsel ve durağan bir görüntü ya da yalnızca nesnel gerçekliğin dolaylanması olduğu anlamına gelmez; az önce değindiğimiz ***8220;bir anlık zihinsel ve duygusal bütün***8221; ve ***8220;kısa devre***8221; nitelemeleri çerçevesinde düşünüldüğünde, imgesel dönüştürüm sürecinde nesnenin önceliğinin kaybolduğu ve imgenin kendine özgü doğrudanlığı içinde alımlanmasının zorunluluğu kendini açıkça hissettirir. İmge, bu ***8220;kısa devre***8221; durumuna özgü hızla kavrandığında okurda tam karşılığını bulur; bu hızı ise onun kendiliğindenliği sağlar. İsmet Özel***8217;in dediği gibi, imge ***8220;bütün hızını kendiliğinden olmaya borçludur.***8221; [10] <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> Kendine özgü doğrudanlığı içinde kavranmasının zorunluluğu aynı zamanda imgenin anlam özelliğinden kaynaklanmaktadır. Bu özelliği Octavio Paz şöyle ortaya koyar:<BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> ***8220;[İmgede] anlam ve anlam-dışılık birbirlerine eşitlenirler. İmgenin nihai anlamı budur: İmgenin kendisi.***8221; [11] <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> İmgenin anlamının kendisi olması, onun metin dışı bağlamların yordamına gereksinim duyulmaksızın metnin kendi iç bağlamında ve öbür imgelerle ilişkisi içinde alımlanabilirliğine işaret eder. Bu, aslında güçlü bir imgenin özelliklerinden biridir; çünkü metin dışı nesnel bağlamların kodlanmasından başka bir özelliği olmayan imgelerin okurla buluşmasını önleyen kapalılığı estetik bir yoğunluktan değil, bir dış zorlamadan, şiirselliğin doğasıyla doğrudan ilgisi olmayan başka bir sınırlamadan kaynaklanır. Şiir, imgeleriyle birlikte kendi kendine yeterli olabildiği ölçüde gücünü ortaya koyar; gücünü ve zenginliğini kendi dışındaki öğelerden almaya çalışan bir şiir yalnızca bağımlı olduğu öğeleri önceleyeceğinden kendini en baştan geri plana itmiş olur. (.....) " <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[1][/B] Doğan Aksan, Şiir Dili ve Türk Şiir Dili, Engin Yayınları, <?:namespace prefix = st1 ns = "urn:schemas-microsoft-com ![]() ![]() ![]() <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[2][/B] Nurullah Çetin, ***8220;Şiirde İmaj ve Sembol***8221;, Türkoloji Dergisi, X, 1 (1992 ). <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[3][/B] Emin Özdemir, Yazınsal Türler, Bilgi Yayınevi, <st1 ![]() ![]() <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[4][/B] Norman Friedman, ***8220;İmge***8221;, (Çev. Kemal Atakay), Kitap-lık, 74 (Temmuz-Ağustos 2004). <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[5][/B] Emin Özdemir, a.g.e., s. 57. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[6][/B] Özdemir İnce, Şiir ve Gerçeklik, Can Yayınları, İstanbul, 1995, s. 18. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[7][/B] Ezra Pound, ***8220;Geçmişe Bir Bakış***8221;, (Çev. Perçem Yücer), 20. Yüzyıl Edebiyat Sanatı içinde, (Yay. Haz. Hüseyin Salihoğlu), İmge Yayınları, <st1:City w:st="***111;n"><st1 ![]() ![]() <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[8][/B] J-L. Joubert, Şiir Nedir?, (Çev. Ece Korkut), <st1:City w:st="***111;n"><st1 ![]() ![]() <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[9][/B] Maurice Blanchot, Yazınsal Uzam, (Çev. Sündüz Öztürk Kasar), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1993, s. 245. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[10][/B] İsmet Özel, Şiir Okuma Kılavuzu, Çıdam Yayınları, İstanbul, 1990, s. 62. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[11][/B]Octavio Paz, Yay ve Lir, (Çev. Ömer Saruhanlıoğlu), Armoni Yayınları, İstanbul, 1991, s. 94. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Kaynak:[/B] Erdoğan Kul, Ece Ayhan'ın Şiirleri Üzerine Bir Araştırma, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), <st1:City w:st="***111;n">Ankara</st1:City> Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, <st1 ![]() ![]() Edited by: emre gümüşdoğan |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|