|
|||
---|---|---|---|
|
#1
|
|||
|
|||
![]() ![]() Attığın oklarla örselediğin ruhum seni sevmekten asla vazgeçmeyecek! Bu kadar canımı yakmanın, öfkelenmenin gerekçesi ölesiye sevmem mi, seni? Yoluma döşediğin mayınları tek tek ayıklayıp yok edecek kadar “gözü kara” sevmelerim, bilesin ! Boynuma doladığın her ilmek sana bitimsiz aşkımın, bağlılığımın gücüyle çözüldükçe, ruhumu örseleyeceğini biliyorum elbette ! Yaratan’ ın verdiği bu canı benden alana değin sana olan bu tutkulu aşkım, sevdam, koşulsuz bağlılığım alabildiğince sürecek..Seni seviyorum...Seviyorum seni.. ! Zaman zaman kızıp öfkelensem de… Hatta gücümün tükendiğini sandığım anlar yaşasam da; bana sunduğun güzellikleri, düştüğüm müşkülpesent durumlarda ayağa kalkmam için harcadığın çaba ve bağrına basışlarını…Ruhumu okşayıcı çıkışlarınla beni mutlandırma çabalarını görüyordum! Aslında senin bu gel-git’ lerle dolu belli belirsiz atakların, güçlendirerek daha dirençli ve bilinçli kılıyordu beni. Düşünüyorum da, bazen şevkat dolu anaç bir kadın gibisin; o anlarda ki erincimi ifade edemem ! Bazen bir babanın güçlü kanatlarına bürünüyorsun; inanılmaz derecede seviyorum bu hallerini ! Bazen küçük bir çocuğa benziyorsun ; çaresizlik içinde sevgimle sarmalanmayı bekleyen… Bazı bazı aşka gelip beni cezbediyorsun ; baştan çıkarıcı bir kadın ya da; aşka susamış bir erkeğin çağıran bakışları gibi! Hep böyle kalsan ne olur..? Ama, hayır.. ! O zaman seni böylesine tutkuyla sevemem, güçlü ve dirençli olamam belki ! Hayır, hayır ! Sen yine çelişkilerinle kendin ol , seni böyle seviyorum ! Biliyorum, benim seni sevdiğim gibi senin de beni sevdiğini…! Bazen seni anlamakta zorlansam da boğuyor, nefessiz bırakıyorsun ya hani ?... İnsan sevdiğine zulmeder mi ? Beni önce uçurumların kıyısına bırakıp sonra da karşıma geçip seyretmen hak mı sence? Seninle nasıl başedeceğimi bilemiyorum ! Bazen yorgan döşek yataklara düşürerek ızdırap çektiriyor, Ardından da–sanki bağışıklık sistemimi güçlendirmek istercesine- ilâcım olup ayağa kaldırıyorsun ! Dedim ya; sen de beni seviyorsun ama doğandaki vahşilik, çelişki ve sevgi seni karmakarışık yapan.. Olsun.. Ben seni her halinle seviyorum. Senden çok şey öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum…Sana aşığım ! Öyle ki; ne zaman, nerede ve ne şekilde olacağını bilmeksizin, Sen terkedene değin seninle olmaya…Tutkuyla, aşkla sevmeye, sana sımsıkı sarılmaya devam edeceğim ! Sen…Ancak sen koparabilirsin iplerimi ! Bir paçavra gibi kaldırıp atacağın günler yakın mı, bilemem ! Seninle Erzurum’un yoksunluklarla dolu uzak bir köyünde tanışmıştım. Gözümü açtığımda gördüğüm ışığın, ciğerlerime dolan havanın sen olduğunu anlamıştım, gülümseyen yüzünle! Nasıl da tatlı, sevecendin bilsen ! Yalın, çıplak halimle beni kucaklamış, bağrına basmıştın. Bilemezdim ki sonradan zulmedeceğini, canımı yakacağını, acımasızca..! Oysa, Henüz seçme hakkım olmadan Görmeden, dokunmadan… Süt kadar ak Su kadar duru ve Bir ağaç gibi Zamana sığmayan köklerimle gelmiştim sana ! Bana en katışıksız has mutlulukları tanıştığımız o dönemlerde yaşattın; sessiz, sakin…Başımdaki yazmayla tam bir “karakız” olduğum dönemler…! Bazen benim iyiliğimi, mutluluğumu istemendeki yardımseverliğine ve bunun gereğini yerine getirmendeki alicenaplığına bayılıyorum ! Bu anlamda aldığın ani bir kararla Ankara’ya geldik seninle elele; sene 1968…Hani o gecekondumuzdaki yıllar vardı ya..? Âhh, ne kadar da mutluyduk..! Bazen çok sevip sahiplenirken bazen de hiç oralı olmayarak sahipsizliğin azgın dalgalarıyla boğuşturuyordun beni. Hele kıskançlıkların… Çekilir gibi değildi ! Sevdiklerime karşı hiçte nazik değildin! Hele ki bana zıt gelenleri, benim sevmediklerimi özellikle karşıma çıkararak onlarla muhatap etmen yok mu? Katlanılır gibi değildi! Yaşamımın uzun bir dönemi böyle geçti, unutamam! Bana çektirdiğin bu acımasız durumlarda handiyse, seni bırakacak raddelere geldiysem de sana olan aşkım yine de çabucak aşmamı sağlıyordu o hassas dönemleri. Çokça -seni affetmeyeceğim- haksızlıklarla başbaşa bırakarak zulmediyor, sonra da karşıma geçip seyrediyordun çırpınışlarımı.. Senin o çok güvenip adamdan bildiklerin gör bak neler getirdiler başıma! Sonunda sen de anlıyordun hatanı, adaletsizliklerini anlıyordun ama, hep geç kalıyordun, neden !? Son vurduğun darbe ile savurup param parça ettiğin ben; şimdi, binbir cefayla toplayarak parçalarımı.. Nisan yağmurlarıyla ıslandığım Antalya’ da kaldığım yerden devam ediyorum -herşeye rağmen - seni sevmeye, HAYAT.. ! Refika DOĞAN
__________________
insan, düşünen beyni, sağaltan yüreğiyle tutunur yaşam dalına!Yüreğim..yaralı su..
|
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|