|
|||
---|---|---|---|
|
#1791
|
|||
|
|||
![]()
MEHMET ÇAKAR’A VEDA
Mevsim bahar aylardan Nisan, Vefalı can dostum, Çektin gittin fani dünyadan, Yüreğimde sızı, Yanaklarımda gözyaşım, Öksüz koydun bizi, Yiğit sınıf arkadaşım… Seninle gönlüm gülmüştü biraz, Buluşacaktık bu yaz, Kıracaktık hasretin belini, Dünü serecektik sofraya, Gurbet denen yaraya, Merhem edecektik demli çayı, Birlikte gezecektik Kâhta’yı… Az kalmıştı yaza, Acın karalar bağlattı beyaza, Son yolculuğunda iki gözüm, Gelemedim kavrulurken özüm, Işıklar içinde yat, Elveda Mehmet’im güzel dostum, Mirasın şerefli onurlu bir hayat… |
#1792
|
|||
|
|||
![]()
YAN GÖNÜL SEN
“Mehmet Çakar’a Sevgilerimle” Seher vakti yaktı ölüm haberi, Ağla gönül kara bağla yan gönül… Bitti gurbet toprağında makberi, Can dostunu gece gündüz an gönül… Yüreği pak bir melekti edası, Kulağımda vefa dolu sedası, Yaktı bizi yorgun kalbin vedası, Özlemini acılara ban gönül… Gurbet ömrün derdi kahrı cefası, Eşle dostla olur gönlün sefası, Unutulmaz insanlığı vefası, Mehmet Çakar arkadaşın can gönül… Ecel geldi dinlemedi amanı, Seçti kötü bir yasaklı zamanı, Yürek zaten acıların limanı, Yalan dünya dert yatağı han gönül… Cantekin der; yaralıyım üzgünüm, Talih bahtı karalıyım sürgünüm, Dost yitirdim elem dolu her günüm, Avutmuyor kara günde tan gönül… |
#1793
|
|||
|
|||
![]()
MELEK DEDE MEHMET ÇAKAR
Torunun Leyla yazmıştı resmine, “Ben dağımı yitirdim” İnanmadım inanamadım gözlerime, Ellerim titreyerek aradım Leyla’yı, “Bunun şaka olduğunu söyle dedim bana” Hüngür hüngür ağladı ciğerimi dağladı, Titredi dizlerim çöktüm durduğum yerde, Boğazıma hıçkırık oturdu yumruk gibi, İndi gözlerime yaşlardan perde, Sustum yıkıldım Mehmet Arkadaş, Olmuştum depreme uğramış taş… Torunun Ruken, “Ben dağımı yitirdim” yazmıştı resmine, Dilim sanki alışıyordu ismine; Mehmet Mehmet Mehmet, Tanrıdan diledim sana rahmet, Resmini isterken konuştuk Ruken’le, Melek diyordu dedem melek, Güzel kalbini yordu zalim felek, Anladım ki kocaman sevgi bağıydın, Yıkılmaz dostluk güven dağıydın, İyileri mi eler ecel denen elek? |
#1794
|
|||
|
|||
![]()
MEHMET ÇAKAR'I GÖRDÜM DÜŞÜMDE
Düşte gördüm Mehmet seni dün gece, Çok özledim yazdırmıştın kazağa… Dünya handır hayat zorlu bilmece, Aldın beni beyaz atlı kızağa… Senle daldık düne dair sohbete, Selam saldık okuldaki nöbete, Ömür verdik ikimiz de gurbete, Yaban elde şartlar soktu zikzağa… Dağdı bizde şirin Kâhta sevdası, Hasret kokar gönlümüzün sedası, Dostluk baki üzdü ömrün vedası, Çam da ağlar dalda düşen kozağa… Güzel gönlün sevgi saygı pazarı, Bin bir ışık doldurmuştu mezarı, Mutlu ettin dostun şair yazarı, Kader attı dedin bizi uzağa… Cantekin der; dostça girdik kol kola, Gam kederi istif ettik hep sola, Öğüt verdin başın dik git sen yola, Dikkatli ol artık düşme tuzağa… |
#1795
|
|||
|
|||
![]()
PİŞMANIM YAR
At heybenden gözlerimi kuş oysun, Gül yüzünü görmez olsun bir daha… Yüreğimi yedir karnı boş doysun, Sana sevgi örmez olsun bir daha… Yüz derimi kilim yap ser sollara, Ciğerimi parçala at yollara, Tam omuzdan vur baltayı kollara, İnce beli sarmaz olsun bir daha… Al başımı yolla gitsin Şengal’a, Koy elimi ateşi bol mangala, Kulağımı yal yap koca Kangal’a, Tatlı sesin girmez olsun bir daha… Kes burnumu kokun gitsin yellere, Savur saçım doruklara bellere, At dilimi coşkun akan sellere, Güzel adın sormaz olsun bir daha… Cantekin der; her hücremde sen varsın, Aşk nefesi soluduğum diyarsın, Kasap çağır bu canımı o yarsın, Bu can seni kırmaz olsun bir daha… |
#1796
|
|||
|
|||
![]()
LİME LİME AR PERDESİ
Çakal girmiş kurt postunun içine, Değneksiz köy arar durur her zaman… Sahip birmiş murt tostunun (p)içine, Satılıktır ver bol sapla bol saman… Güçsüz arar çökmek için başına, El göz koyar ekmeğine aşına, Uçar kaçar gelen yiğit taşına, Elektrik çarpmış zattır o yaman… Ar perdesi lime lime yüzünde, Fare olur gezer lağım büzünde, Gelmez gezmez insanlığın düzünde, Güneş sevmez din imanı sis duman… Kafasında birkaç tane tel kalmış, Vicdan firar merhameti yel çalmış, Lanet surat nur rahmeti sel almış, Nice garip yaka silker el aman… Cantekin der; işi gücü yalandır, Kara günde helal malı talandır, Hak ettiği Kâhta işi palandır, Bu tiplere yağlı kendir tek derman… |
#1797
|
|||
|
|||
![]()
AL SENDE KALSIN
Ne istiyorsun tabanlarımdan? Kes ayaklarımı sende kalsın, Uyur uyanır vurursun… Ellerime zincir neden? Kes ellerimi sende kalsın, Ellerimle şiir yazarsın… Niye bağlıyorsun gözlerimi? Al gözlerimi sende kalsın, Evreni gözümle görürsün… Ne istiyorsun beynimden? Al beynimi sende kalsın, İnsanları düşünürsün… Zorun nedir yüreğimden? Al yüreğim sende kalsın, Saksı yapar sevgi büyütürsün… Hırsın nedir kitaplarımdan? Al kitaplarım sende kalsın, Okur insanlığı öğrenirsin… |
#1798
|
|||
|
|||
![]()
RAMAZAN SOFRASI
Dün gibi mazi sayfası, Sahurda iftarda bizim evde, Kurulurdu dokuz kişilik yer sofrası, Bir başkaydı Ramazan, Her gün bir bayram, Hepimizde coşku, Sevgi saygı heyecan… Çoğaldı günümüzde, Sahtekâr tayfası, Ustası kalfası, Sözü yalan, Lokması haram, Kıblesi çıkar, Gönülleri göz kırpmadan yıkar… Daldım gittim düne, Hasret düştü güne, Göçtü annem babam, Maziyi yaşamak çabam, Balcan-ı dev içli köfte, Dur şöyle karşımda, Anılar halayda başımda… |
#1799
|
|||
|
|||
![]()
ADIN ÜÇ HECEDİR
Gecedir gülüm, Yine gecedir, Solgun sarı giyinmiş sokak lambaları, Kara örtüdür bulutlar gökyüzüne, Mehtabı yıldızları arıyorum senin yerine, Bu yürek sana vurgun, Sen gideli durgun, Yorgun, Çaresiz… Hecedir gülüm, Adın üç hecedir, Dilimden düşmüyor nicedir, Kaldırımlarda adımlarım amaçsız, Gider adsız adressiz, Bu yürek ağlıyor sensiz, Sen gideli nefessiz, Hevessiz, Kimsesiz… Ecedir gülüm, Hayatın anlamı ecedir, Bu nasıl bir kördüğüm, Ne çözülmez bilmecedir, Nedir sebepsiz ayrılığın fermanı, Bu yüreğin sensin dermanı, Ateş aldı kavurdu harmanı, Arşa savurdu dumanı, Yasta süresiz… |
#1800
|
|||
|
|||
![]()
SİZE KALDI ÇİLEMİZ
Onurlu yürüyüşün, Onca pembe düşün, Kalbi kırık başı dik, Bedeni lime lime, Alnı açık, Yolcularıyız… Binlerce yıllık ahtapot, En çirkin yöntemlerle, Saf yüreklerimize, Kanla dedi stop, Ölümüne sevdanın, Yolcularıyız… Ezemedik ezeni, Kene gibi gezeni, Bitmedi ödev, Miras size görev, Güzel yarınların, Yolcularıyız… Emeğimize yazık oldu, Çile bize azık oldu, Tavrımız sabrımız, Zalime kazık oldu, Biz umudun, Yolcularıyız… Döneklik ihanet, Lanetli libastır, Yiğitlik mirastır, Mehmet’ten bize, Şafağın güneşin, Yolcularıyız… |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|