|
|||
---|---|---|---|
|
#1761
|
|||
|
|||
![]()
KOLLARINI AÇ BABA
Haber verin tatlı sözlü babama, Çıktım yola geliyorum Kâhta’ya… Güller derin yiğit özlü obama, Çıktım yola geliyorum Kâhta’ya… Zindan saha zulüm ile maçıma, Umut ektim aklar düştü saçıma, Günler bitti sıla girdi açıma, Çıktım yola geliyorum Kâhta’ya… Koyu demdir ayrılığım hasretim, Dört duvarda işkenceli gurbetim, Görüş günü kısacıktı sohbetim, Çıktım yola geliyorum Kâhta’ya… Fikir suçu can çürüttü zulümden, Bazı günler daha zordu ölümden, Alnım aktır ben utanmam gülümden, Çıktım yola geliyorum Kâhta’ya… Cantekin der; kollarını aç baba, Çocuklara para şeker saç baba, Vefasızdan nankörlerden kaç baba, Çıktım yola geliyorum Kâhta’ya… |
#1762
|
|||
|
|||
![]()
EYLÜL DARBESİ
Pusudadır adım başı her avcı, Zulmün yeli sokaklarda girdabım… Kurt kuzuya sokaklarda kör savcı, Güneş kayıp zincirlenmiş mehtabım… Can yakıyor cahil başın atağı, Sivrisinek saray yapmış batağı, Hüsran yeri şimdi yiğit yatağı, İki kablo akımından bitabım… Çıplak beden paspas beton zeminde, Kan damlıyor çıkan sözde yeminde, Dilsiz taştır sır surludur eminde, Geç der serden sır verme der kitabım… Onur hedef yontuluyor keserle, Cellât mutlu deri kemik eserle, Can cereme öder oldu dik serle, Kanlı elle bitmez benim hesabım… Cantekin der; darbe halka zulümdür, Yalan talan işkencedir ölümdür, Direnen can ciğerimdir gülümdür, Günü gelir hesap verir kasabım… |
#1763
|
|||
|
|||
![]()
KENAN DARBESİ
Azgın itin keskin azı dişleri, Tenimizde kan kırmızı iz yaptı… Üstlendiler bütün kirli işleri, Sorgularda direnç bizi biz yaptı… Gece gündüz köşe bucak pustular, Bire yirmi kin nefreti kustular, Tek kalınca boyun büküp sustular, Her tetikçi sahibini giz yaptı… Oyun tuttu demir geldi tavına, Sebep buldu darbe kendi savına, Kurtla çakal çıktı insan avına, Hak hukuka postal bastı çiz yaptı… Kenan sözü döndü zulüm yasaya, Çürük buldu her koltuğa masaya, Deste deste para doldu kasaya, Vurgun soygun her tarafta diz yaptı… Cantekin der; darbe vahşet halka ağ, Talan başlar ülke olur viran bağ, Zulüm artar her bir sorun olur dağ, Vurguncular darbe sizi siz yaptı… |
#1764
|
|||
|
|||
![]()
MEHMET GÜNEŞTİR
Elli yıldır cayır cayır ateşte, Yanar gönlüm arşta gezer dumanı… Genç kardeşim can Mehmet’im Güneş’te, Zalim dergâh kanla yazdı fermanı… Zalimlerin yoktur dini vicdanı, Kirli para dolduruyor cüzdanı, Kurban verdik hırsa nice fidanı, Küle döndük olduk acı harmanı… Kabuk tutmaz kanar yürek yarası, Durdu kalbi soldu gözün karası, Unutulmaz bin yıl geçse arası, Bulamadım ben bu derde dermanı… Kör hançerdir evlat kardeş acısı, Kanlı yaşlar döker anne bacısı, Ömür boyu kıvrandırır sancısı, Efkâr boğar hüzün sarar kirmanı… Cantekin der; lanet böyle kadere, Attı bizi tükenmeyen kedere, Bel büktürdü annem ile pedere, Çöktü hanem olduk gamın limanı… |
#1765
|
|||
|
|||
![]()
BAY ZAVALLI
Kedi kadar nankör, Tilki kadar kurnaz, Karga kadar kindar, Yılan kadar sinsi, Kişiliğinde toplanmış hepsi… Bay zavallı, Kanatsız havalı, Aynayla davalı, Kendini över kavalı, Pası çürütmüş tepsi… Sevdası kini, Parası dini, Dudak arası koca sini, Karası geçer bini, Nasıl diyeyim mersi… Belinde palanı, Dilinde yalanı, Telinde talanı, Yelinde nalânı, Yani merdin tersi… |
#1766
|
|||
|
|||
![]()
ÖMRÜNÜZ PATİNAJ
Yıllar geliştirdi boyun bedenin, Beynin aynı yerde yapar patinaj… Tükenmez bahanen bitmez nedenin, Fesat kalbin şerde yapar patinaj… Asalak dergâhı size oldu üs, El elinde yular boynunuzda süs, İlime irfana yüreğiniz küs, Kör karanlık serde yapar patinaj… Çobanın emrinde yürür koyunlar, Uyanıkta bitmez hile oyunlar, Emre amadedir bükük boyunlar, Tüm ufuklar ferde yapar patinaj… Heybenizde yer yok doğru bir lafa, Kin nefret yaydınız her gün etrafa, Çoğalıp doldunuz dört bir tarafa, Kir kadında erde yapar patinaj… Cantekin der; Dünya sizinle zehir, Cehenneme döndü köy ile şehir, Denizler kirlendi bulandı nehir, Günle gece terde yapar patinaj… |
#1767
|
|||
|
|||
![]()
ONURSUZ
Erdem yoksunluğu kullara kulluk, Çulunuza bakan bir insan sandı… Ömrünüz üç kuruş beş altı pulluk, Yolunuza çıkan lanetle andı… Bir sahan yemeğe satıldı onur, Gerçeği görmüyor yok ki gözde nur, Babadan oğula asalaklık tur, Sizin yüzünüzden bağrımız yandı… El pençe durdunuz büyük hırsıza, Haramzade sizle döndü yıldıza, Kan kusturdu gence geline kıza, Birçok pak saf insan sizlere kandı… Gündüzümüz döndü sizle geceye, Cümle kurban gitti bir tek heceye, Şaştı nice garip bu bilmeceye, Bayat ekmeğini zehire bandı… Cantekin der; çek git onurdan fakir, Mert olan insani gördünüz hakir, Sizinle kirlendi dünyada bakir, Fitnelik fesatlık size hep şandı… |
#1768
|
|||
|
|||
![]()
DÖRT AYAKLI MİNARE
Kara bağla başına Dört Ayaklı Minare, Hedef almış yiğidi namert kurşun atıyor… Bak gözümün yaşına nice yürek bin pare, Tahir Elçi vurulmuş parke taşta yatıyor… Savunma kürsüsünde adaletin gür sesi, Hakikatler uğruna aldı verdi nefesi, Zorlandı direnciyle hukuksuzluk kafesi, Güneş bile Tahir’siz boyun bükmüş batıyor… Diyarbakır içinde vurdu puslu havaya, Mazluma siper oldu koştu bin bir davaya, Baş eğmedi zalime döndü çağdaş Kawa’ya, İnsanlığı insana hala değer katıyor… Çatal yürekli yiğit hep savundu barışı, Haksızlığa karşıydı gece gündüz yarışı, Güzelliğe doğruydu her adımı karışı, Bu lanetli zamanda dost dostunu satıyor… Cantekin der; yazacak tarih seni şan ile Unutmaz bu halk seni öldük senin can ile Sesini duyacağız barış günü tan ile Dört Ayaklı Minare sensiz güne çatıyor… |
#1769
|
|||
|
|||
![]()
MEZARLIKTA SABAH
Kâhta mezarlığında sabah yeli serindir, Yavaş yavaş bu canı ısıt sabah güneşi… Bahtım kömür karası kalpte yaram derindir, Bağrına yatırmışım anne baba kardeşi… Dertlerle karılmışım doğdum gama kedere, Bir gün bile gülmedim darılmışım kadere Hasretle sarılmışım kardeş anne pedere, Zaman da söndürmüyor yürekteki ateşi… Nemrut Dağı bakıyor gözümdeki yaşlara, Kuşlar secde ediyor eğilmeyen başlara, Adınızı kazıttık beyaz mermer taşlara, Çok genç gittin Mehmet’im yok acının bir eşi… Kanlı kirli ellerin eseridir fermanlar, Ateşlere verildi alın teri harmanlar, Öyle ağır ki yüküm zorlar dizde dermanlar, Hesaba çekmek gerek bin bir kahpe kalleşi… Cantekin der; mezarlık oldun benim adresim, Öyle ağır ki hava zor çıkıyor nefesim, Komşular akrabalar hüzün yüklüdür sesim, Son demindeyim ömrün sayar oldum üç beşi… |
#1770
|
|||
|
|||
![]()
KARDEŞ ACISI
Kâhta’nın düzünde oy acı bir yel esiyor, Gizli gizli akıyor yüreğime gözyaşım… Ayaz olmuş acılar jilet gibi kesiyor, Ellerimden tutmuyor artık canım kandaşım… On dokuz Eylül günü aldık kara haberi, Kan deryası toprağa kazdık güle makberi, Kaydı gitti yıldızım hanemizin rehberi, Zalime eğilmedi acıdan düştü başım… Mutluluk sarsın dedin doğan günün tanını, Güzel düşler uğruna verdin tatlı canını, Yirmi bir yaşındaydın Dünya duydu şanını, Mehmet için ağladı her gün toprağım taşım… Her yıldız kaydığında ağlar halime mehtap, Sensizlik kör bir kuyu sensizlik azgın girdap, Hayat bize cendere ömür zulümden bitap, Kara bulutlar çöktü ağıya döndü aşım… Cantekin der; yiğidim can evinden vurulduk, Alevi arşa çıkmış kor ateşte kavrulduk, Zulmün yeli sert esti dört diyara savrulduk, Seni yürekte taşır bu güne dek her yaşım… |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|