|
|||
---|---|---|---|
|
#271
|
|||
|
|||
![]()
Ecce Puer
Karanlık maziden Bir çocuk doğuyor; Neşe ve kederle Kalbim parçalanıyor. Sükûn içinde beşikte Yaşayan yatıyor. Sevgi ve merhamet Açsın gözlerini! Genç yaşam buğulandı Camın üzerinde; Hiç olmayan dünya Geliyor geçmeye. Bir çocuk uyuyor; Yaşlı adam göçtü. Ah, terk edilen baba, Bağışla oğlunu! (15 Ocak 1932) James Joyce Çeviri: Osman Çakmakçı Bütün Şiirler s.88
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
#272
|
|||
|
|||
![]()
İnsanlardan Öte
Neden oturuyormuşum yeşil dağda, bunu soruyorsun; susup gülümsüyorum, hiçbir şey umurumda değil çünkü. Dereye düşen şeftali çiçeği nasıl süzülüp giderse bilinmezliğe, ayrı bir dünyam var benim de, insanlardan öte Lİ – PO (Lİ BAİ) Türkçesi: Cevat Çapan Çinli Şair ( 701-762)
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
#273
|
|||
|
|||
![]()
UZAK SEVGİLİLER
Sis bastırmış iyice, sular yükselmiş; Yolu yok haber salmanın, mektup iletmenin. Sadece ay, – bulutlar ötesinde, mavi gökte - Parlıyor üzerlerinde uzak sevgililerin. Bütün gün aklımda bu, neye baksam: Yürek dayanamıyor. Açılması güç bir kilit gibi çatık kaşlarım. Her gece gölgesi gelir diye düşümde, Yarısını ona ayırıyorum üstümdeki yorganın. Lİ – PO (Lİ BAİ) Türkçesi: Cevat Çapan Çinli Şair ( 701-762)
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
#274
|
|||
|
|||
![]()
ÖLÜM GECE GEÇTİ
Ölüm gece geçti kentten Aydınlıktı bir pencere çatıda Oturuyordu bir kağıtla önünde Hasta bir şair, uyanıktı hala. Sessizce dokundu ölüm pencereye Ve söndürdü lambayı Bir üfleyiş, bir bakış, bir gülüşle Kent ve ev, hepsi karardı. Hermann Hesse Türkçesi: Hilmi Tezgör Seçilmiş Şiirler s.20
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
#275
|
|||
|
|||
![]()
SONUNCUSUNA DEK
HER GÜN İÇİN NİNNİ Çok kez, birçok kez Uykuya dalar kişi, uyandırır bedeni kendisini Sonra bir kez, yalnızca bir kez Uykuya dalar kişi, ve yitirir bedenini. René Char Türkçesi: Tahsin Saraç Seçilmiş Şiirler s.38
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
#276
|
|||
|
|||
![]()
DELFICA
Anımsar mısın DAPHNE, eski bir şarkı vardı, Çınar, mersin ve defne dalları eteğinde, Zeytinlerin, titreyen söğütlerin dibinde, O sevda şarkısını söyleyip dururlardı?... Anımsar mısın, büyük, loş bir TAPINAK vardı, Ya o mağra? Ürkerdi gezginler girdiğinde, Uyurdu yenik ejder tohumunu ininde Limonlar dişlerinin izini taşırlardı. Ağlayıp özlediğin o Tanrılar gelecek! Zaman eski düzeni yeniden getirecek; Toprak titriyor çünkü yalvaç'ın soluğunda... Latin yüzlü bilici kadın uyusa bile Constantin kemerinin gölgeli eteğinde -Yerli yerinde her şey, yerli yerinde inan. Gerard DE NERVAL Çeviri: Erdoğan Alkan Düş Gezgini s.209
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
#277
|
|||
|
|||
![]()
SİYAH NOKTA
Kim ki güneşe sürekli bakıp durur Mor bir lekenin uçuştuğunu görür Gözlerinde, çevresinde ve havada. Bir zamanlar çok genç ve çok gözüpektim, Utkuya bir an sabit gözlerle baktım; Aç bakışımdan kara bir nokta kaldı. O gün bugün, bir yas işareti gibi Görürüm her yerde o siyah lekeyi Karışır her şeye, gözümün daldığı! Nedir bu? Mutlulukla arama giren! -Yazık bize! yalnız kartal bakabilen Kazasız belasız Utkuya ve Güneşe. Gerard DE NERVAL Çeviren: Erdoğan Alkan Düş Gezgini s. 187
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
#278
|
|||
|
|||
![]()
Gölgelikler
Kapı önüne düşmüş Gölgeleri süpürüyordu kadın Dudaklarındaki duayı su gibi Serpe serpe Sonra sustu her şey Hiç geçen olmadı anılardan bile Bir masalın sonuydu kadın Yaşlanan kanatları kapının Söylene söylene Bütün sular akşama diyordu Akşama diyordu aşklar da Kaybettiğinden beri dünü Hüzünlü bir şarkısın artık Dinlenir eski plaklarda Akan eski zaman ırmağı içimin Döne döne Edep, 5, Temmuz Arif Ay
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
#279
|
|||
|
|||
![]()
ISLA NEGRA’DA GECE
Kadim gece ve asi tuz dövüyor evimin duvarlarını: gölge bile yalnız, gök şimdi yürek vuruşu okyanusun, gök ve gölge patlıyor eşsiz bir savaşın içinde: geceboyu çarpışıyorlar, kimse bilmiyor ağırlığını isteksiz bir meyve gibi açılmayı sürdürecek zalim berraklığın: böyle doğuyor kıyıda, hiddetli gölgeden, katı tan, devinen tuzca ısırılmış süpürülmüş gecenin ağırlığınca, kanla lekelenmiş deniz kraterinde. Pablo Neruda Çevirenler: Can Yücel-Erdal Alova
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
#280
|
|||
|
|||
![]()
AYNI SERİNLİK
Bunca gün, bunca gece, bunca yıl – yorulmuştu. Nedendi bunca yorgunluk? Her yaz, gece yarısından sonra, penceresi altından gülerek, türküler çağırıp şakalaşarak geçen gençleri duyardı. Ya o? Yeniden çalışmak için lambasını yaktığında, usulca mürekkep hokkasına tırmanan salyangozu gördü. Tıpkı dışarıda, kuyulara yakın çiçek yataklarında, Yaz akşamları sulanan bahçelerde çiçekler arasında dolaşan salyangoz sürüsü gibi, diye düşündü. Yannis Ritsos Çeviri Cevat Çapan
__________________
gökyüzüne sürülmüş ölüm ruju / hatırlarım o günden beri güneşin boynunda kapalı yazısı...b.y. |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|