|
|||
---|---|---|---|
|
#1
|
||||
|
||||
![]()
Şiir Akademisi Temmuz 2009 Ayın Şiiri Yarışması
Katılım koşulları:
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
#2
|
||||
|
||||
![]()
1
bitmeyen eksiklik, dünya I. şahane gök gürültüsü-yolu aydınlatan şimşek- düşen yıldırım düne dün çok ağrıtıyorsa ruhu, bitmeyen eksiklik, dünya. bir dünya eksikti bana hep, bir sensizlik. bu dünya yarım değil çeyrekti, çeyrek yalnızlık, bir kadın aranmaz yalnız çünkü, çünkü çocukluğa küçük bir kadın; ergenliğe genç kız adayı; ilkgençliğe regl yeni olmuş; beş altı yıl, -yeni sayılır- genç kız; gençliğe otuza gelene dek,- benim için -otuz bir hep ya- genç bir kadın üniversiteli ve artık erkek arkadaşlarını saymayı bırakmış ve –de- beyaz atlı prenslerin hiç olmadığını öğrenmeye başlayan yavaş yavaş; üniversite yeni biterken askere gitmeden bekleyecek bir nişanlı; nişan yüzüğü kaymaya hazır ince beyaz, uzun, narin; acımasız parmaklarından; ve askerden dönünce -beş buçuk ay kısa dönem “aşk” başlangıcı- evleneceğin “kadın”; çocuklarının annesi, “annen” toprak atılırken ardından ağlayacak kadın aranır çünkü, tek bir kadın değil; herbiri ayrı adam eder- yalnızlığı-, hepsi sensizlik. hepsi tek kadın. aynı kadının değişik bedenlere girmesi, değişik ruhlarla. sensizlik, uzayan bir yol II. dünya, bana ait değildi. Hep başkaları kullandı öpüşme imtiyazını ve iki saat el ele dolaşma -bir kızla- herhangi bir kızla Dört ay içerisinde haftasonları hafta içi toplam sekiz yüz ondört kere belini tutup gezme, -üç aşağı beş yukarı- bir o kadar tenine temas, yarısı kadar el elele tutuşma bunları çok gördü bana çeyrek hayatım. dünya desen, aleminde, “bir dünya” olmuş; dinlemiyor. Hatta yanağımdan öpmedi beni hiçbir kız şehvetsiz; yalnız, genç kız ruju kadar -gerçek- uçucu III. Tüm bunları yazıyor diye bu herif delirmiş diyebilirsiniz, fazla yalnızlıktan delirmediysem de; “akıllı” da sayılmam Ancak, ağrıyan bir ruh, Herşeyi değiştirir birinde, o, biri, çeyrek dünya içine sıkışır, Çeyrek. Kaybettiği her kadın, ruhunda yara. Aradığı yön, kayıp Sensizlik; bomboş gökyüzü, baktığı yer Yanan parmaklarını topluyor yerden, seni, elini tutan parmaklarını; Sensiz. yıldırım, yalnızlığa düşmüş. N. Hakan ALEV Kendi kaleminden N. Hakan Alev: 1981, İstanbul doğumluyum. –yani- 28 yaşındayım. -daha yoğun olarak- üç yıldır şiir yazıyorum. Düşleri yitirmek güçtü. Alıştım.
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
#3
|
||||
|
||||
![]()
2
Siyah, Beyaz-Davetlisiniz kan almak ister demir dokunur, buz gibi ölüm suya soğutur damarlarda sıcak kanı tuz buz deniz yüzer üstünde gemileri şehrin bu gün savaş var davetlisiniz hepiniz *** yaşamak mı, ölüm yokken boşlukta siyah gölgeler evvel toplandı tutuldu tüm kuyuları sevginin bu gün büyüğüz biz açılan sümbül çoğalan öfke *** gecenin sonu, sabahın çok erkeni henüz seçilmedi siyah ve beyaz tutun, atın içinizden birbirinizi daha gelmeden ışığın hükmü beyaz hakim olacak titremeden dizlerinizin bağları çözülmeden önce dar ağacında bekler korkunun son demi *** buz tutuyor sis kurtların nefesinden yükselen boş midelerden çekilirken safra, kuyular petrol dolu hadi saldırın hepiniz siyah beyaz soğuk sıcak birbirinize Yusuf BAL Kendi kaleminden Yusuf Bal: 1975 yılında Sivas’ta doğdu. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği bölümüne kayıt yaptırarak, 1999 yılında mezun oldu.
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
#4
|
||||
|
||||
![]()
3
MOR YALNIZLIK VE SUYUN ÖLÜMÜ Dokunduğumda yaprağına Damarların titriyor gürültüyle Sular damlıyor ucundan Yudumladığın Sen yaprağa Yaprak bana eğiliyor Mektuplar dökülüyor Kasenin köşesinden Turkuaz rengi Yakarışlarım geri dönüyor Gidiyorsun her seferinde Gürültüsüz Adama dönüyorum Çepeçevre sen maviliğinde Derme çatma kuytumda İki büklüm kalıyorum Kükrüyorsun aniden Mavi siyah elbisesine sarılıyor Dökülüyorsun benden aşağı Nefes alamıyorum Acıtıyor şiddetin İskele üzerinde Suya ağlıyor bir kadın Aklı tenhalara kaçmış Bir orkestra suyun ölümünü çalıyor Su ölüyor Orkestra susmuyor Orkestra Issızlığı çalıyor Benim yalnızlığımı Mor yalnızlıklar Mavi bakan Kulağıma fısıldıyor şarkısını Her yer sessiz Sessizlik sen Ben mektup kağıdı Sen kağıdımda vurgun Kanıyorsun kızıl rengi S. İclal TİRYAKİ 04.07.2009- İstanbul Kendi kaleminden S.İclal Tiryaki: "Ne kadar bilirsen bil söylediklerin, karşındakinin anlayabildiği kadardır." Mevlana'nın çok beğendiğim bu sözü, sanırım bakış açımı, bir miktar anlatıyor... Abidin Dino mutluluğun resmini yapabildi mi? Nazım Hikmet ünlü ressama bunu sorarken, kendisi mutluluğun resmini, mısralarına ne kadar aktarabildi? Bilmiyorum; ama ben mutluluğun resmini, herşeye rağmen yapmaya çalışanlardanım... Biz günebekanlar gibi güneşe döndük yüzümüzü... Saygılar.
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
#5
|
||||
|
||||
![]()
4
SESSİZLİK ŞARKILARI 1 Tik tak saatlerin ardından kök salmış savaştı papağan Ve onca nota içinde en güzeli olmuştu sus Vücudumuzdaki tüm kablolar yeryüzünü baştanbaşa sarabilir Diye değiştirildi bilgi Geçmişe nazaran bizde geçecektik kum dağlarından Sonra ne oldu her şey tek bir harf olsun istendi Ama hangisi 2 'Sessizlik söylenmemiş sözlerden başka nedir' FÜRUĞ Damarlarımda bir sigara dolaşıyor Bulsana Kalbimin içi paslı çivilerle dolu İçimde yüz küçük Japon harakiri yapıyor Bir eğe gözlerime sürtüp duruyor gövdesini Bir canavarın dönerek metali kesen dişleri Dev bir iş makinesinin hayallerle dolu Bir evi yıkan eli Paslı bir jilet ucu anlatılanlar Kanım zamanın kucağına Kahverengi akıyor Ve nedense susmak Varlığa ihanet olarak algılanıyor. Cihan SÖNMEZ Kendi kaleminden Cihan Sönmez: 1981 Bursa doğumlu, şiirle uzun zamandır okur olarak ilgilenirken, yazı hastalığına yakalandı, ilk şiiri onaltıkırbeş'te yayınlandı. Bir şirketin teknoloji bölümünde satış elemanı olarak çalışmaktadır.
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
#6
|
||||
|
||||
![]() 5 TERKEDİLENE ÖĞÜTLER Ağrıların var biliyorum; Kimi kızarıyor gözlerin, dalıp gidiyorsun ardı sıra iç isyanlarda kalbin, İkilemde kalıyorsun; gurur ve sevgi... Ağrıların var biliyorum; Kimi zaman titriyor ellerin ve sinirleniyorsun Böyle olmamalıydı diyor tarihçen Keşkelerin zaman makinesi icat ediyor, her seferinde Ağrıların var biliyorum; Bilmek istemediğim... Firari gözlerin film karelerindeki aşka ağlıyor, Ve o çıkıyor karşına, sesler kesiliyor “Tutup yakasına yapışsam” dediğin zamanlarda dur diyorsun Ama diyemiyorsun gözyaşlarına Islaklarından gurur dökülüyor yanaklarına Ve saydamlaşıyor her şey olabildiğine anlamsız “Böyle de yaşanmaz ki... Nerede kaldı mezem? içmeliyim bu gece!” Unutmalısın demiyorum unutamazsın zaten Kendini yemeğe de verme, şişeceksin iyice Silmelisin artık gözyaşlarını “İyi ki” leri sende duymalıyım bırak yaşasın kendi halinde pişmanlık onun satırlarından dökülsün oyuncak mermilerdi, sen ölmedin hayatın tabuları sadece bir kelime oyunu tabutları görmelisin sen daha ölmedin Ağrıların var biliyorum; Merhemi sende gizli… Sil baştan yaşamana gerekte yok, bıraktığın gibi güzel zaten Çiçekler kokuyor, kuşlar hala uçuyor Dört mevsim güz değil, Hala farklı mevsimler yaşıyor diğerleri… Sevmeyi öğretemezdin zaten Boşverme sakın; ne geçmişi ne geleceği Hep senden bir şeyler gidiyor da zannetme Kazanmaya daim olan sensin Ağrıların var biliyorum; Ama dünkü çocukta değilsin… Alkın ÖKMEN Kendi kaleminden Alkın Ökmen: 10 Mayıs 1985'te İzmir Bornova'da doğdum, İlkokulu İlkkurşun İlköğretim Okulu'nda tamamladıktan sonra ise Anadolu lisesi sınavlarını kazanarak İzmir Anadolu Lisesi'nde öğrenimime devam ettim. Liseyi bitirdikten sonra Üniversite sınavını kazanarak Ege Üniversitesi İnşaat Mühendisliğini okudum. Okulu bitirdim ve şu an özel bir şirkette İnşaat Mühendisi olarak çalışıyorum. Şiire orta 2ye giderken başladım.
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
#7
|
||||
|
||||
![]()
6
Düş Gördüğüm en güzel düştü babam Sabaha karşı görülen bir düş gibi Yaşamak geçti yanı başımdan Daha gece olmada sabaha vardı yüzüm Ölmek geçti yanı başımdan. Aslı ÖZPOLAT Kendi kaleminden Aslı Özpolat: 27.09.1983 Gaziantep doğumlu. Çukurova Üniversitesi İngilizce iktisat, Gaziantep Üniversitesi iktisat yüksek lisans mezunu. Alleben Dergisi’nde şiirleri ve denemeleri yayımlandı.
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
#8
|
||||
|
||||
![]()
7
Sardunyam Cefakar hem de vefakar can çiçeğim penceremin saçağında yazın kavrulup kuruyan yaprakları karışsa da yanık ağıtlara mavi ezgilerin tınısında çıplak dalları kışı yeşil entarisiyle karşıladı Rüzgarla kırılıp düşen düştüğü yerden yeniden biten dalları tomurcuklandı baharda gün doğumundan devşirerek renkleri ekledi halis munis bakışlarına yeni bir güne başlamanın coşkusuyla selamlar dağıttı benim yerime eşe dosta çünkü ben bir sardunya olamadım daha Umutlarım ufalanıp kırıldıkça beklentilerim umut kırıklarına bulandı düştüğü yerde kurudukça dalım umarsızlıklar içinde acı sarı çığlıklara dolandım ömrün bahçesinde tamken gönlü yaslı yarım kaldım Bir köküm var hayata tutunan iki de dalım ahh dalım dallarım can damarlarım iyi ki vardınız iyi ki varsınız yorgun ruhumun sığınağı sardunyam sen beni anladın Ama sana geçirdiğin zorlu kışı bilen kalbi fesat düşüncesi haset ruhu durgun dili vurgun bir iki şapşal üç beş ukala inancını bilmeden ne arsız şey dediler Umudun güz durağında direnci övünçleyen hayatı güzelleyen bahar düşkünü inanç yüklü yüreğim üşüyüp ürperse de kara kehanet yüklü söylencelere biliyor ve inanıyorum ki çok değil az bir zaman sonra gülen günlerim olacak benim de Süslenip güneşten damıttığım kristal ışıltılarla ben de giyineceğim üstü pembe çiçekli yeşil entarimi donanmış iki dalımla karşılayıp aşkla yaşayacağım erinci direncimin kaynağı şiirimin ecesi sardunyam sen gibi Demet Duyuler DOĞAN Kendi kaleminden Demet Duyuler Doğan: 10 Kasım 1966’da Adana ili Kozan ilçesi Faydalı Köyünde doğdu. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalında öğrenim gördü. 1987 yılında öğrenim gördüğü Eğitim Fakültesinde memuriyete başladı ve halen idare amiri ve ilköğretim bölüm şefi olarak görevine devam etmektedir. Şiirleri henüz Söylem ve Tay dergisi ile Yeni Adana Gazetesi Edebiyat ve Sanat Sayfasında yayımlanmaktadır : ‘İçimdeki Çığlık Dışımdaki Sessizlik’ Ekim 2008'de Karahan Kitabevi tarafından yayınlanan ilk şiir kitabıdır.Kitaptan elde edilen geliri Adana İli Sarıçam İlçesi Beyceli Köyü İlköğretim okuluna bağışlamıştır.
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
#9
|
||||
|
||||
![]()
8
ON BİR AYIN SULTANI elin elimden düştü ağladı parmakların mandala gözyaşı astım gözlerin kavruk iğde çiçekleri koskoca bir Mayıs'tın. Müslüm DANAOĞLU Kendi kaleminden Müslüm Danaoğlu: 23 Haziran 1982’de Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı İntepe köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Nizip’te tamamladı. 2005’te Abant İzzet Baysal Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. Cizre’de bir ilköğretim okulunda Türkçe öğretmeni olarak görev yapmaktadır. 2008’de Küçükkuyu Ulusal I. Zeus Şiir Yarışmasında “Kırağı Çalmış Tenin” adlı şiir dosyasıyla ikinci oldu.” İlk kitabı "Pencereme Vurur Ayrılıklar", Mühür Kitaplığı yayını olarak, Ocak 2009’da yayımlandı. Tek amacı edebiyata iki dize bırakabilmek.
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
#10
|
||||
|
||||
![]()
9
Şizofrenik Söylenceler Atlası-2 ilker GÖREN'e saygılarımla bu bir öykünme şiirdir 1. —Ateşte yanmayı öğren /dedi çocuk. 2. —Mutluluk prangalı rüya arabalarıdır. 3. —Sağır kapılara vurur mahkûmiyetin kanıtları 4. —Yalnızlığa tamamsız günahlı tövbeler açar gözlerinde 5. —Öfke ruhun zehridir /dedi çocuk. 6. —Kendi ruhunu sahiplenen ölümlere çağırır cinnet 7. —Çünkü acının dehlizleri sonsuz izlekleridir hayatın 8. — Günahlarını yaz çağların boynunda asılı 9. —Öldürmek tutkusunu tetikler mülkleştirme tutkusu /dedi çocuk. 10. —Oysa taşıyana mülk değildir hayat 11. — Musalla taşında üç metrelik kefen sarımı 12. —Bütün kadınlar kendi çocuğuna doğar yüzünü /dedi çocuk. 12. —Öyleyse kim öldürüyor iyi kadınları kuzum kim? 13. —Biriktirilmiş yalnızlıkların penceresinden iki siyah boşluk gibi baktı aynalara adam 14. —Siyah incilerini akıtırken yanaklarından 15. —Beyninde burgulanan uğultusu uzak zaman bilgilerinin coşkun edip SOYKAN Kendi kaleminden Çoşkun Edip Soykan: 1966 Kırşehir’de doğdu.
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma *emre gümüşdoğan |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|