|
|||
---|---|---|---|
|
#1
|
||||
|
||||
![]() DEPREM GAZELİ Tarihimin çöplüğünde eşinip oyalanır giderim; Coğrafyanızı, kırık fayınızı ayağıma giyer giderim... İnzivasına bozulduğum yobaz su kuşlarına şaşırıp Ruhsalınızı, toplumsalınızı, epiğinizi, topuklar giderim. Yedi ceddinizin ağıtını okutup Sultan Süleyman’a; Dilekçenizin soğuk koridorlarından basar giderim. Deprem korkusuyla çırpınırken soyunuz sopunuz; Kanlı katil çıkarlarınıza güler, nanik yapar giderim. Çorak avuçlarımla, kırık kollarımla umarsız, Geleceğimi önüme katıp güder giderim. Aşkım mecalsiz, düşüm yorumsuz, umudum dalsız; Üstüne bir de deprem için gözyaşı, kan döker giderim. Binyılınız sizin olsun, gözünüzü toprak doyursun; İhsan edilen günlerin coşkusuyla ben, geçer giderim... İhsan Üren
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma Â*emre gümüşdoÄŸan |
#2
|
||||
|
||||
![]() Deprem İçime saldığın üç kuruşluk depremle Hücum borularımı tetikliyorsun Az önce, önünde diz çöktüğüm çişli duvarın kraliçesi olarak Horozluğumun tuttuğu tül çadırlar Ve altında fırtına böcekleri Kaçıncı göbekten yandaşların Hangi savaşın yenikleri? Tarihe erken geçmede epeyce yol aldık Tarih dediğim de çırpınış: Rakofça'dan üfürülmüş kır ağıdı; sen Kırmızı ışıklı odalarda ağlarken, Tuzlalardaki yemin törenlerinde de Topuk taşlarını seksekleyen ben... Tarihin, kerhane camlarına kazıdığıyla Tuza yatırdığı aynı anda buharlaşıyor. Her yazlık sinema ölümünde Çürük dişlerinin ıslığı korkuttu beni Parfümcülerden ve kuyuculardan Devrim şarkıları taşıyan, Oysa eylemsiz kaldı her şey Mevsim, şehir ve caddeler Yaşamı tadında bırakmak mıdır bu Yüzünün kıvrımlarındayken pusu? Ey üşümüş serçe; aykırı alfabe Sayfana düştüm, yırttım; bağışla Yeşil rüzgarlardan kalma suyla Tersinden okuyorum seni A. Yavuz Özpınar
__________________
ellerin kına türküsü dokunsam iliklenir parmakların parmaklarıma Â*emre gümüşdoÄŸan |
#3
|
|||
|
|||
![]()
Acılara Tutunmak
KavuÅŸmak özgürlükse Özgürdük ikimiz de Elleri çığlık çığlık Yanyana iki dünya İkimiz iki daÄŸdan İki hırçın su gibi Akıp gelmiÅŸtik BuluÅŸmuÅŸtuk bir kavÅŸakta UnutmuÅŸtuk ayrılığı Yok saymıştık özlemeyi Åžarkımıza dalmıştık Mutluluk mavi çocuk Oynardı bahçemizde Acı çekmek özgürlükse Özgürüz ikimiz de O yuvasız çalıkuÅŸu Bense kafeste kanarya O dolaÅŸmış daldan dala SavurmuÅŸ yüreÄŸini Ben bölmüşüm yüreÄŸimi BaÅŸkaldıran dizelere Aramakmış oysa sevmek ÖzlemekmiÅŸ oysa sevmek Bulup bulup yitirmekmiÅŸ Düşsel bir oyuncağı Yalanmış hepsi yalan Yalanmış hepsi yalan Sevmek diye birÅŸey vardı Sevmek diye birÅŸey yokmuÅŸ Acı çektim günlerce Acı çektim susarak Åžu kısacık konutlukta Deprem kargaÅŸasında YaÅŸadım birkaç bin yıl Acılara tutunarak Acı çekmek özgürlükse Özgürüz ikimiz de Acılardan arta kalan İşte bu bakışlarmış KuÄŸu diye gözlerimde Gün batımı bulutlarmış Yalanmış hepsi yalan Yalanmış hepsi yalan Savrulup gitmek varmış Ayrı yörüngelerde Hasan Hüseyin Korkmazgil Konu suece tarafından (10-07-2009 Saat 23:34 ) değiştirilmiştir. |
#4
|
|||
|
|||
![]()
Enkaz Altında
baba bak! o görünen annemin eli senin aldığın yüzükten belli kardeşlerimi düşünme onlar şu anda parktadır belki oyuncak helikopter alamıştın ya hani alma artık istemem bak onlarca helikopter hem hepsi de sahici kıpırdat gözlerini konuş benimle baba 'Elle gelen dğün bayram' derdin ya hep bu nasıl düğün, bu nasıl bayram? neden yerde yatıyor teyzem, , halam, dayım, amcam? ne olur birşeyler söyle konuş benimle hadi benim aslan babam... istemezsen bu sene okula da gitmem, eğer gidersem; geçen seneki idare eder, yeni önlükte istemem... bir kerecik 'oğlum' de yeter. bacaklarında kan var kırıldı mı yoksa? alçıya alsınlar duyuyor musun? ... geliyor ambulanslar... sen iyileşinceye kadar ben su satar, simit satar size bakarım; annemin çamaşır ipleri yine kopmuş, sen üzülme ben takarım! .. daha dün senin kocaman adamındım; berbere götürecektin hani, uzadığı için saçlarım... 'Yavrum' de; okşa saçlarımı, öp yanaklarımı babacığım ne olursun! ... hadi kalk! sen de bağır, sende çağır her taraf yanıyor cayır cayır! ... 'Erkekler ağlamaz' dersin ama ağlamak istiyorsan ağla vallahi kimseye söylemem baba... gözlerine toz dolmuş! silsene baba! baba! .. baba! .. yoksa? ! . Baba! ... BABAAAAAAAAAA! ... Yavuz Nufel 17 Ağustos 1999 İstanbul
__________________
olmaz hayal bizimkisi olurundan bin güzel... e.g. |
#5
|
|||
|
|||
![]() DEPREM Sen benim kalbimin bakıcısısın Güldeki karanlık yazıdan bir mesel Sussam razı değil dile Konuşsam derin ve geleneksel Bir hüzündür Dolaşır dilden dile Ah bedenin, zakkum bedenin Bir dağyolu tadında Ve ben o yolu kalbiyle bilen Yüzün gizemdir senin, yokluk Acı sessizce yedi dildedir Sevdalar kimdedir, kandedir Ve depremler senin neren? Hilmi Yavuz
__________________
olmaz hayal bizimkisi olurundan bin güzel... e.g. |
#6
|
|||
|
|||
![]() 7.4 yedi ne zaman ulaşılmaz olur zaman son atımını duyamadığınızda mı saatin yeri yoğururlar gökyüzüyle, yıldızlar düşer onlar avuçlarımızda yanıktan izler okulda öğrenmiştiniz saymayı: bir, iki, üç, dört kurşunkalem yer, yaşanmışlıklar defter, deprem silgi belleğiniz, beş, sepetin altı delik, yumurtalar, son sayı: yedi nokta neden başlarsınız, uçsuz bir yoldur en başta sarsıntıdır her son, bitirilememişlikler yüklerler tabutunuza çukurlara sığdırırlar hayata sığdıramadıklarınızı virgül, üstünü örterler: nokta. dört son anda farkettiniz, bir sarsıntıdır hayatta kalmak, yalnız önce duvar mı yıkıldı, yoksa tavan mı çöktü farkına bile varmadınız çek artık perdelerini hayatın, pencereleri ört, nabız dursun: dört Yusuf ALTUNEL
__________________
bir yolcu\" |
#7
|
|||
|
|||
![]()
DEPREM SENARYOSU
Aletsel büyüklüğü kaç olursa olsun Şok irisi bir artçıda Bizim evin zemin kata kadar Ineceği kesin Kapıları bile çalmadan hem de Yüzümün şekli ne hale gelir o hengâmede Bilemem ama En günahkâr ben olurum Yıllardır biriken 2-3 ton kitapla Kızım zaten ayrı alem İkide bir kitapların sonunu düşünÜyor: 'bir de yağmur yağarsa... ' benim umurumda bile değil o anda başıma ha tuğla gibi 'kitab-ı mukaddes' ha iki ciltlik 'suç ve ceza' ne çıkar hep birlikte yuvarlanıp gideriz o hızla ta en alt kata kadar Yine de etik bir sorun kurcalıyor kafamı Bana müstahak, tamam da 6 kat dolusu insanın ne günahı var canları çıkacak kitap okumaktan saatlerce enkaz altında Yasakmeyve / Sayı 1 / Şubat Mart 2003 Enver ERCAN
__________________
olmaz hayal bizimkisi olurundan bin güzel... e.g. |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|